Turkish
SAFİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ar) er.
katışıksız, katıksız, halis, temiz.
yalnız, sadece, sırf.
kesintilerden sonra kalan kısım, net
SAFİGÜL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(afi.) ka.
gül gibi, katıksız, saf, duru, temiz
SAFİH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
gökyüzü.
yassı ve düz halde bulunan şey
SAFİHA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
yassı düz ve geniş yüz, levha. levha halinde bulunan maden, saç
SAFİNAZ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
çok nazlı, çok naz eden
SAFİNUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
çok nurlu, çok aydınlık, temiz kimse
SAFİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ibr.)
mavi renkli, değerli bir süs taşı, göktaşı.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
SAFİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
ince güzel ses.
ıslık
SAFİYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
katışıksız, katıksız, halis, temiz. saflık, halislik
SAFİYET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
saflık, temizlik, masumluk
SAFİYULLAH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
temiz yürekli.
hz. âdem'in lakabı
SAFİYÜDDİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
dini temiz, dini pak
SAFVET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
saflık, temizlik, paklık, arılık, halislik
SAFVETULLAH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
hz. muhammed (s.a.s.)'in isimlerinden
SAFZEN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(afi.) er.
(bkz, safder)
SAHABE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
sahipler, sahip çıkanlar, tutanlar.
asr-ı saadet döneminde yaşamış ve hz. muhammed'i görmüş mü'min kimse
SAHABET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
sahip çıkma. koruma, arka olma, yardım etme
SAHAVET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
el açıklığı, cömertlik
SAHBA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
al, kızıl.
şarap, kırmızı şarap
SAHİBE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
sahip. koruyan, gözeten.
bir iş yapmış olan.
herhangi bir niteliği olan
SAHİBKIRAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(fai.) er.
her zaman basan, üstünlük kazanan hükümdar.
ünlü bir çeşit lale
SAHİL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
deniz, nehir, göl kıyısı
SAHİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
gece uyumayan, uykusuz
SAHİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
geceleri uyumayan, uykusuz.
büyücü, büyüleyici güzel
SAHRA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
kır, ova, çöl
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani