Turkish
SALKIM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
üzüm gibi birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş. üzerinde kısa saplı dallar bulunan çiçek. akasya
SALMAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
başıboş, serbest, özgür
SALTAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.)
tek, yalnız.
yalnız başına giden.
temiz, saf.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
SALTUK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
erzurum ve yöresinde selçuklular devrinde saltuklular beyliğini kuran türk beyi emir saltuk (1072)
SALTUKALP : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. saltık)
SALTI : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
gezgin, yolculuk eden
SALTIK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
kendi başına var olan, bağımsız, koşulsuz, mutlak.
salıverilmiş, bırakılmış, azat edilmiş, özgür
SALUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
kılıç.
oğuzların üçok boyuna bağlı bir türk kabilesi
SALVECÂR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
çevgan, cirit oynanılan eğri sopa
SALÂT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
namaz
SALIK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
haber, bilgi. haberci
SALIKBEY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. salık)
SAMAHAT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
cömertlik, el açıklığı, iyilikseverlik, (bkz. semahat)
SAMAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
zenginlik. rahat, dinç.
düzen
SAMED : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
ezeli, ebedi ve yüce olan ve hiç kimseye veya şeye ihtiyacı olmayan, mutlak malik olan yüce allah.
allah'ın isimlerindendir. "abd" takısı almadan kullanılmaz. abdüssamed
SAMİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
işiten, duyan dinleyen. dinleyici.
yüksek, yüce
SAMİH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
cömert, eli açık
SAMİHA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
(bkz. samih)
SAMİM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
bir şeyin merkezi, içi, asli kısmı
SAMİME : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. samim)
SAMİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
sekizinci
SAMİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
(bkz. samire)
SAMİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
meyveli, meyva veren
SAMİYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
yüksek, yüce
SANAK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
kısa zaman, az süre.
fikirsiz, düşüncesiz
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani