Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BELUS : Turkish Turkish Hukuk

Hile, yalan, dolan

BENDE : Turkish Turkish Hukuk

Kul, köle, birine bağlı kimse

BENNAK : Turkish Turkish Hukuk

Tebeadan alınan bir tür kazanç vergisi

BER'AKİS : Turkish Turkish Hukuk

Tersinel, aksine

BER-AKİS : Turkish Turkish Hukuk

Tersine, aksine

BERAAT : Turkish Turkish Hukuk

Sanığın suçlu olmadığı anlaşılarak serbest bırakılması; aklanma, aklama

BERAHİN : Turkish Turkish Hukuk

Bürhanlar, delliller, isbat araçları

BERAT : Turkish Turkish Hukuk

Bir kimseye madalya veya herhangi bir ayrıcalık verildiğini belirten belge

BERAT-I TERHANİ : Turkish Turkish Hukuk

Görülen büyük bir hizmet karşılığında vergiden bağışık tutulmayı öngören ferman

BERAY : Turkish Turkish Hukuk

amacıyla;
.. için,

BERAYI TETKİK : Turkish Turkish Hukuk

İncelemek üzere

BERDEVAM : Turkish Turkish Hukuk

Devamlı, devam etme, devamlılık

BERHAVA : Turkish Turkish Hukuk

Havaya uçurma; havaya gitme

BERHAYAT : Turkish Turkish Hukuk

Hayatta, yaşamaya devam etmekte

BERHEM : Turkish Turkish Hukuk

Karışık, dağınık, düzensiz

BERI : Turkish Turkish Hukuk

Kurtulma, temize çıkma, uzak olma

BERKEMAL : Turkish Turkish Hukuk

Mükemmel, tamam

BERMUCİP : Turkish Turkish Hukuk

Mucubince, gereğince, uyarınca

BERMUTAD : Turkish Turkish Hukuk

Alışıldığı üzere, adet üzere, her zaman olduğu gibi

BERR : Turkish Turkish Hukuk

Kara, denizle ilgisi bulunmayan toprak

BERRI : Turkish Turkish Hukuk

Karaya ilişkin, karayla ilgili, karasal

BERTAFSİL : Turkish Turkish Hukuk

Ayrıntısıyla, uzun uzadıya

BERTARAF : Turkish Turkish Hukuk

Ortadan kalkma, yoketme

BERVECH : Turkish Turkish Hukuk

Olarak, olduğu gibi

BERZAH : Turkish Turkish Hukuk

İnce ve uzun kara parçası; denize dil gibi uzanan kara parçası