Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BORÇ DERUHTE ETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Borç yüklenmek

BORÇ SENEDİ : Turkish Turkish Hukuk

Borçlu tarafından, alacaklıya verilecek olan şeyi göstermek üzere hazırlanan belge

BORÇ İDARESİ : Turkish Turkish Hukuk

Ekonomik faaliyeti etkilemek amacıyla devletin kamu borçlarının miktarında ve ödemesinde ayarlamalarda bulunması

BORÇ İLTİZAM ETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Borçlanmak, borç altına girmek

BOYKOTAJ : Turkish Turkish Hukuk

Boykot etme

BOŞALTMA YERİ : Turkish Turkish Hukuk

Yükün boşaltılacağı yer

BRANŞ : Turkish Turkish Hukuk

Dal, kol, bölüm; ihtisas alanı

BREVİS TEMPORİS : Turkish Turkish Hukuk

Kısa süreli

BROKER : Turkish Turkish Hukuk

Denizcilik işleri simsarı sigorta işleri simsarı; simsar

BRÖVE : Turkish Turkish Hukuk

Belli bir işi yaptığı için birine verilen belge, yeterlilik belgesi

BRÜT : Turkish Turkish Hukuk

Kesintileri yapılmamış; kesinti yapılmadan hesaplanan miktar

BRİE : Turkish Turkish Hukuk

Derhal, aniden

BU BABTA : Turkish Turkish Hukuk

Bu konuda, bu yolda, bu çerçevede

BU KABİL : Turkish Turkish Hukuk

Bu gibi; bu tür; bu çeşit

BU-DU MESAFE : Turkish Turkish Hukuk

Yolun uzaklığı, mesafe farklılığı

BUCAK : Turkish Turkish Hukuk

Nahiye; mülki teşkilat bakımından ilçeden sonra gelen yönetim birimi

BUDİST : Turkish Turkish Hukuk

Budizm dinine bağlı kişi

BUDİZM : Turkish Turkish Hukuk

Buda tarfından ortaya atılan bir din

BUHRAN : Turkish Turkish Hukuk

Kriz, sıkıntılı dönem, bunalım

BUNAMA : Turkish Turkish Hukuk

Bir çeşit akıl zayıflığı

BURHAN : Turkish Turkish Hukuk

Kuvvetli delil, hüccet

BURJUVA : Turkish Turkish Hukuk

Burujuvazi sınıfından olan, kentsoylu

BURS : Turkish Turkish Hukuk

Öğrenmelik; genellikle bir konunun öğrencilerine belli bir süre ile verilen aylık