Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BURSİYER : Turkish Turkish Hukuk

Burs alan kimse

BUTLAN DAVASI : Turkish Turkish Hukuk

Bir hukuki işlemin hükümsüzlüğünü amaçlayan dava

BUYRULTU : Turkish Turkish Hukuk

Emirname; yazılı buyruk

BUİDİYET : Turkish Turkish Hukuk

Uzaklık

BÖLEK : Turkish Turkish Hukuk

Taksit

BÖLGE TRAFİK : Turkish Turkish Hukuk

Karayollarının belli kısımlarındaki trafik işiyle ilgili olmak üzere oluşturulan trafik zabıtası

BÖLGECİLİK : Turkish Turkish Hukuk

Bir bölgeden olanın, tarafı olarak kendi bölgesini tutması ve diğer bölgelerin aleyhine davranması

BÖLGESEL KALKINMA : Turkish Turkish Hukuk

Bir ülkenin coğrafi bölümleri arasındaki kalkınma eşitsizliğini gidermek amacıyla uygulanan kalkınma

BÜHTAN : Turkish Turkish Hukuk

Yalan, iftira

BÜLTEN : Turkish Turkish Hukuk

Dergi, resmi rapor

BÜLUĞ : Turkish Turkish Hukuk

Varma, ulaşma; küçüklük durumunun sona ermesi

BÜNYE : Turkish Turkish Hukuk

Yapı, beden, yapılış, gövde

BÜRHAN : Turkish Turkish Hukuk

İspat, tanık, delil

BÜROKRATİK : Turkish Turkish Hukuk

Bürokrasi ile ilgili

BÜYÜK AMİRAL : Turkish Turkish Hukuk

Mareşal

BÜYÜK AİLE : Turkish Turkish Hukuk

Karı koca ve çocuklardan başka torunların ve hatta onların da altsoyunun birlikte yaşadığı aile tipi

BÜYÜK DEFTER : Turkish Turkish Hukuk

Defteri kebir

: Turkish Turkish Hukuk

siz, sız eki

BİAT : Turkish Turkish Hukuk

Sözleşmek, anlaşmak; bir liderin başkanlığını, üstünlüğünü kabul etme

BİBLİYOMANİ : Turkish Turkish Hukuk

Kitap tutkusu, kitaplara aşırı düşkünlük

BİBLİYOTEK : Turkish Turkish Hukuk

Kitaplık, kütüphane

BİDA'A : Turkish Turkish Hukuk

Bir kimsenin kazancı tamamen kendisine ait olmak üzere başka birine verdiği sermaye

BİDAYET : Turkish Turkish Hukuk

Başlangıç, ilk derece

BİGAMİ : Turkish Turkish Hukuk

İki evlilik