Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KAŞANE : Turkish Turkish Hukuk

Büyük, süslü köşk; balıkçı kulubesi

KEBİR : Turkish Turkish Hukuk

Büyük, ulu, yaşlı

KEBİSE : Turkish Turkish Hukuk

Artık yıl; 366 gün çeken yıl

KEENLEMYEKÜN : Turkish Turkish Hukuk

Yokluk, butlan

KEFALET-İ MUALLAKA : Turkish Turkish Hukuk

Şarta bağlı kefalet

KEFALETİ BİL MAL : Turkish Turkish Hukuk

Mal ile kefillik

KEFALETİ BİNNEFİS : Turkish Turkish Hukuk

Bir kimsenin kendisini bir yere teslim ederek yaptığı kefillik

KEFALETİ MUKAYEDE : Turkish Turkish Hukuk

Bir kayda bağlı kefalet

KEFALETİ MUTLAKA : Turkish Turkish Hukuk

Bir kayıt ile bağlı bulunmayan kefillik

KEFALETİ MUVAKKATE : Turkish Turkish Hukuk

Geçici bir zaman için kefillik

KEFARET : Turkish Turkish Hukuk

Bir günahı bağışlatmak için verilen sadaka, yerine getirilen ceza; arınma

KEFF : Turkish Turkish Hukuk

Vazgeçme; çekme

KEFFARET : Turkish Turkish Hukuk

Bir günaha (suça) karşı tutulmak üzere yapılan şey

KEFİL-Bİ'L MAL : Turkish Turkish Hukuk

Bir malın ödenmesine (verilmesine) kefil olan kimse

KEFİLİ MELİ : Turkish Turkish Hukuk

Servet sahibi kefil

KEHHAL : Turkish Turkish Hukuk

Göze sürme çekme; vakıflarda göz hekimi

KELEPİR : Turkish Turkish Hukuk

Ederinden daha aşağı fiyatla satılan veya alınan şey; çok ucuz

KELİME-İ VAHİDE : Turkish Turkish Hukuk

Bir kelime

KEM : Turkish Turkish Hukuk

Kötü, fena

KEMA-Fİ-L-EVVEL : Turkish Turkish Hukuk

Evvelki gibi, önce olduğu gibi

KEMA-KAN : Turkish Turkish Hukuk

Eskisi gibi; önceden olduğu gibi

KEMAL : Turkish Turkish Hukuk

Olgunluk; tamlık; eksiksizlik