Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KEMİN : Turkish Turkish Hukuk

Küçücük ufacık; çok küçük

KEMİYET : Turkish Turkish Hukuk

Nicelik; sayısal durum

KENNAS : Turkish Turkish Hukuk

Vakıflarda süpürgeci; tuvalet temizleyicisi

KENİZ : Turkish Turkish Hukuk

Bakire; evlenmemiş kız; cariye, kadın köle

KERHEN : Turkish Turkish Hukuk

İstemeyerek, hoşlanmayarak, tiksinerek

KES : Turkish Turkish Hukuk

Kişi, kimse

KESAFET : Turkish Turkish Hukuk

Yoğunluk, sıklık; bulanıklık, berrak olmama

KESAN : Turkish Turkish Hukuk

Kimseler

KESBETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Kazanmak, edinmek, sağlamak

KESBİ : Turkish Turkish Hukuk

Sonradan kazanılmış

KESP : Turkish Turkish Hukuk

Kazanma; edinme

KESRET : Turkish Turkish Hukuk

Çokluk, bolluk

KESRETİYE : Turkish Turkish Hukuk

Plüralizm

KESİF : Turkish Turkish Hukuk

Yoğun, sıkı

KET : Turkish Turkish Hukuk

Engel, sınır

KETEBE : Turkish Turkish Hukuk

Katipler, yazıcılar, sekreterler

KETHÜDA : Turkish Turkish Hukuk

Kahya; kul kahyası

KETMETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Gizlemek; saklamak

KETUM : Turkish Turkish Hukuk

Sır vermeyen, sır saklayan, ağzı sıkı

KEVNİ : Turkish Turkish Hukuk

Kainatla ilgili

KEYFE MAYEŞA : Turkish Turkish Hukuk

Kendi başına, istediği gibi

KEYFİYET : Turkish Turkish Hukuk

İş, durum, mesele, husus, nitelik, bir şeyin iyi veya kötü olması durumu

KEYLİ : Turkish Turkish Hukuk

Kile ile ölçülen şey