Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MÜTECEZZİ : Turkish Turkish Hukuk

Bölünebilen

MÜTEDAHİL : Turkish Turkish Hukuk

Birbirine dahil olmuş, iç içe geçen; karışan

MÜTEDAHİL VERGİ : Turkish Turkish Hukuk

Bakaya vergi; ödenmemiş vergi; gecikmiş vergi

MÜTEDARİK : Turkish Turkish Hukuk

Tedarik eden, tamamlayan

MÜTEDAVİL : Turkish Turkish Hukuk

Elden ele geçen; dönen; dolaşan, tedavül eden

MÜTEDAVİL KIYMET : Turkish Turkish Hukuk

Hemen paraya çevrilebilecek değer

MÜTEDAVİL SERMAYE : Turkish Turkish Hukuk

Döner sermaye

MÜTEDAİR : Turkish Turkish Hukuk

Dair olan, ilişkin

MÜTEDAİYYEN : Turkish Turkish Hukuk

Davalı ve davacı; davanın tarafları

MÜTEDENNİ : Turkish Turkish Hukuk

Gerileyen

MÜTEDEYYİN : Turkish Turkish Hukuk

Dindar, dine bağlı

MÜTEFAVİT : Turkish Turkish Hukuk

Birbirinden farklı olan, nitelikleri farklı olan

MÜTEFEKKİR : Turkish Turkish Hukuk

Düşünür

MÜTEFERRİ : Turkish Turkish Hukuk

Eklenti, eklenmiş, ekli, ilişkin

MÜTEFERRİK : Turkish Turkish Hukuk

Dağınık, çeşitli, ayrı ayrı, türlü

MÜTEFEVVİZ : Turkish Turkish Hukuk

Tevfiz yoluyla miri arazinin menfaati kendisine tahsis edilen kimse

MÜTEGALLİBE : Turkish Turkish Hukuk

Derebeyi; zorba takımı

MÜTEGAYYİB : Turkish Turkish Hukuk

Kaybolmuş, yitmiş, gözden uzaklaşmış, görünmeyen

MÜTEGAYYİR : Turkish Turkish Hukuk

Değişken

MÜTEGAYİR : Turkish Turkish Hukuk

Mugayir, zıt

MÜTEHADDİS : Turkish Turkish Hukuk

Doğan; ortaya çıkan

MÜTEHAKKİM : Turkish Turkish Hukuk

Tahakküm eden; zorbalık eden

MÜTEHALİF : Turkish Turkish Hukuk

Birbirine aykırı

MÜTEHAMMİL : Turkish Turkish Hukuk

Tahammüllü, dayanıklı

MÜTEHARRİ : Turkish Turkish Hukuk

Taharri eden; araştırıcı; araştırma memuru