Multilingual Turkish Dictionary Turkish

SADEDE GELMEK : Turkish Turkish Hukuk

Asıl konuya gelmek

SADET : Turkish Turkish Hukuk

Yakınlık; civar; niyet; görüş; konuşulan konu

SADIR OLMAK : Turkish Turkish Hukuk

Çıkmak

SADIRA DEFTERİ : Turkish Turkish Hukuk

Çıkan evrakın yazıldığı defter

SADME : Turkish Turkish Hukuk

Çarpma, vurma, sarsıntı, darbe

SADPARE : Turkish Turkish Hukuk

Yüz parçaya bölünmüş

SADİSEN : Turkish Turkish Hukuk

Altıncı olarak

SADİST : Turkish Turkish Hukuk

Zorbalıktan, döğmekten, kaba kuvvetten zevk alan

SADİZM : Turkish Turkish Hukuk

Can yakıcı yollarla cinsel doyuma ulaşma

SAFAHAT : Turkish Turkish Hukuk

Safhalar; evreler

SAFRA : Turkish Turkish Hukuk

Fazlalık

SAFİYET : Turkish Turkish Hukuk

Saflık, temizlik; iç temizliği

SAGİR : Turkish Turkish Hukuk

Küçük, ufak; büluğa ermemiş çocuk

SAHABET : Turkish Turkish Hukuk

Sahiplik, sahip çıkma, koruma, arka çıkma, yardım etme

SAHAF : Turkish Turkish Hukuk

Eski kitap alıp satan

SAHHAKA : Turkish Turkish Hukuk

Sevici

SAHİH : Turkish Turkish Hukuk

Sıhhatli, gerçek, düzgün, doğru

SAKAMET : Turkish Turkish Hukuk

Bozukluk, sakatlık, yanlışlık

SAKIT : Turkish Turkish Hukuk

Sükut eden, düşen, hükümsüz kalan, sona ermek

SAKK : Turkish Turkish Hukuk

İlam; özel yazım usulü

SAKK-İ ŞERİ : Turkish Turkish Hukuk

Sicil defterine kaydedilen konuların yazılmasına ilişkin özel kural ve yöntemler

SAKİM : Turkish Turkish Hukuk

Bozuk, sakat

SAKİT : Turkish Turkish Hukuk

Susan, herhangi bir görüş bldirmeyen

SAL : Turkish Turkish Hukuk

Yıl, içinde bulunulan yıl

SALAR : Turkish Turkish Hukuk

Lider; önder