Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
TAĞRİR : Turkish Turkish Hukuk

Aldatmak

TAĞYİR : Turkish Turkish Hukuk

Değiştirme, başkalaştırma

TAĞŞİŞ : Turkish Turkish Hukuk

Birşeye başka birşey karıştırarak saflığını bozma

TAİFE : Turkish Turkish Hukuk

Bölük, grup, kabile, tayfa, gemi işçisi

TAŞARON : Turkish Turkish Hukuk

Tali işveren

TEADDİ : Turkish Turkish Hukuk

Tecavüz, saldırma, sataşma, başkasının hakkına el uzatma

TEADÜL : Turkish Turkish Hukuk

Beraberlik, denklik, birbirine denk gelme

TEAHHUR : Turkish Turkish Hukuk

Gecikme, temerrüt

TEALİ : Turkish Turkish Hukuk

Yükselme, yücelme

TEALİ ETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Yükseltmek, yüceltmek

TEALİPERVER : Turkish Turkish Hukuk

Yükseltme yanlısı; yüceltme taraftarı

TEAMÜL : Turkish Turkish Hukuk

Yapılageliş; insanlar arasında yapılagelen şeydir. Uygulana geliş, alışmışlık

TEARUZ : Turkish Turkish Hukuk

Birbirine zıt olma, birbirinin aksi olma; deliller arasında zıtlık

TEARÜF : Turkish Turkish Hukuk

Herkesçe bilinme

TEATİ : Turkish Turkish Hukuk

Değiş tokuş; alıp verme; değişim

TEAVÜN : Turkish Turkish Hukuk

Yardımlaşma

TEB'İD : Turkish Turkish Hukuk

Kovma, uzaklaştırma

TEBAB : Turkish Turkish Hukuk

Zarar, kayıp

TEBADÜL : Turkish Turkish Hukuk

Birbirine bedel olma; birbirinin yerini tutma

TEBAHHUR : Turkish Turkish Hukuk

Buharlaşma; deryalaşma; herşeyin derinine girme; bir ilimde derin uzmanlık kazanma

TEBARÜZ ETTİRME : Turkish Turkish Hukuk

Belirtme

TEBAYÜN : Turkish Turkish Hukuk

Zıtlık, aykırılık

TEBAİYYET : Turkish Turkish Hukuk

Tabi olma, uyruk olma

TEBCİL : Turkish Turkish Hukuk

Ağırlama, yüceltme, kutlama