Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
VASİYETİ TENFİZ MEMURU : Turkish Turkish Hukuk

Mirasbırakan kimsenin son isteklerinin yerine getirilmesi, mirasın bölüştürülmesi ve bununla ilgili işlemleri yapmak üzere atanan kişi

VATMAN : Turkish Turkish Hukuk

Tramvay sürücüsü

VAZ : Turkish Turkish Hukuk

Kooyma,koyulma,konulma

VAZAİF : Turkish Turkish Hukuk

Vaz'feler; görevler, işler

VAZETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Koymak

VAZGEÇME : Turkish Turkish Hukuk

Feragat

VAZIHAN : Turkish Turkish Hukuk

Açık olarak; açık secik bir şekilde

VAZIYED : Turkish Turkish Hukuk

Bir şeye veya işe el koyma

VAZIYED ETME : Turkish Turkish Hukuk

Elkoyma

VAZIÜLYET : Turkish Turkish Hukuk

Bir şeye veya bir işe el koyan kimse; bir şeyi elinde bulunduran kimse

VAZİFEDAR : Turkish Turkish Hukuk

Görevli, memur

VAZİFEŞİNAS : Turkish Turkish Hukuk

Görevsever; görevine düşkün

VAZİYET : Turkish Turkish Hukuk

Durum, hal

VAİZ : Turkish Turkish Hukuk

Dinsel; evlerde dinsel öğüt veren kimse

VEBAL : Turkish Turkish Hukuk

Sorumluluk, günah

VEBAYI BAKARİ : Turkish Turkish Hukuk

Sığır vebası

VECD : Turkish Turkish Hukuk

Hayranlık duyma; büyüklük ve güzellik karşısında kendinden geçme

VECH : Turkish Turkish Hukuk

Yüz, surat

VECİZ : Turkish Turkish Hukuk

Kısa ve öz

VEDİA : Turkish Turkish Hukuk

Saklatım; böylebir sözleşmedir ki, onunla saklayıcı(müstevdi),saklatanca(mudi tarafından) kendisine bırakılan taşınır bir şeyi kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girer

VEFA HAKKI : Turkish Turkish Hukuk

Hak sahibine, sattığı şeyin mülkiyetinin kararlaştırılan bedel karşılığında tekrar kendisine devrini, tek taraflı bir irade beyanı ile isteme yetkisi veren hak

VEFK : Turkish Turkish Hukuk

Uygun olma, uygunluk

VEFİYAT : Turkish Turkish Hukuk

Vefat işleri, ölüm

VEHAMET : Turkish Turkish Hukuk

Tehlikeli olma, ağırlık