Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
VEHHAB : Turkish Turkish Hukuk

Fazla bağışlayan; çok hibe eden

VEHİM : Turkish Turkish Hukuk

Kuruntu, işkil

VEKALET : Turkish Turkish Hukuk

Vekillik; bir kişinin kendi adına iş yapabilmesi için yetki verilmesi

VEKALET ÜCRETİ : Turkish Turkish Hukuk

Vekillik görevinin ifası nedeniyle alınan ücret; avukatın müvekkilinden ve davayı veya icra takibini lehe bitirmesi halinde diğer tarafça ödenecek olan ücret

VEKALETNAME : Turkish Turkish Hukuk

Vekillik,belgesi; bir kimseye verilen temsil yetkisini ve bunun kapsamını belirten yazılı belge;temsil belgesi

VEKAYİ : Turkish Turkish Hukuk

Olaylar, vakıalar

VEKİL : Turkish Turkish Hukuk

Vekalet sözleşmesi gereği başkası adına işler yapmakla yetkilendirilen kimse

VEKİLHARÇ : Turkish Turkish Hukuk

Masraf yapmakla görevlendirilen kişi

VELA : Turkish Turkish Hukuk

Yatkınlık; sahiplik; bir kimsenin kendisine ait çocuklar veya köle üzerindeki hakları ve onlarla ilişkileri

VELADET : Turkish Turkish Hukuk

Doğum

VELEV : Turkish Turkish Hukuk

Olsa, bile, hatta, ister, isterse

VELHASIL : Turkish Turkish Hukuk

Özet olarak, sözün kısası, sonuç

VELODROM : Turkish Turkish Hukuk

Bisiklet yarışları pisti

VELVELE : Turkish Turkish Hukuk

Gürültü patırtı, bağrışma

VELY : Turkish Turkish Hukuk

Birbiri ardı sıra gelme

VELÜD : Turkish Turkish Hukuk

Doğurgan; çok eser veren

VELİ : Turkish Turkish Hukuk

Velayet hakkına sahip bulunanlardan her biri, bunlar ana ve/veya babadır

VELİAHT : Turkish Turkish Hukuk

Bir hükümdarın yerine geçecek olan kimse

VELİD : Turkish Turkish Hukuk

Yeni doğmuş çocuk; kul, köle

VELİLİK : Turkish Turkish Hukuk

Veli olmaklık; velinin durumu

VENDİTOR : Turkish Turkish Hukuk

Satıcı

VENDİTİO : Turkish Turkish Hukuk

Satım

VERASET : Turkish Turkish Hukuk

Kalıtım; soya çekim; bir kimsenin ölümü ile mirasçıların kazandığı durum

VERASET İLAMI : Turkish Turkish Hukuk

Mirasçılık belgesi