Multilingual Turkish Dictionary Turkish

ŞAKULİ : Turkish Turkish Hukuk

Düşey

ŞAKİ : Turkish Turkish Hukuk

Haydut, yol kesici

ŞAKİRT : Turkish Turkish Hukuk

Öğrenci

ŞAMAN : Turkish Turkish Hukuk

Şamanlık din adamı; ayin yapan ve böylece ruhlarla ilişki kuran kimse

ŞAMİL OLMAK : Turkish Turkish Hukuk

Kapsamak

ŞARAMPOL : Turkish Turkish Hukuk

Karayollarının kenarında bulunan ve yolun seviyesinin altında kalan bölüm

ŞARAPNEL : Turkish Turkish Hukuk

Bomba, mermi parçası

ŞARK : Turkish Turkish Hukuk

Doğu

ŞARKAN : Turkish Turkish Hukuk

Doğuca; doğu tarafında

ŞARKÜTERİ : Turkish Turkish Hukuk

Genellikle soğuk et ve meze satan dükkan

ŞARKİYAT : Turkish Turkish Hukuk

Doğu kültürü

ŞARİ : Turkish Turkish Hukuk

Şeriat koyucu, yasa koyucu

ŞARİH : Turkish Turkish Hukuk

Şerhçi, şerh eden; bir konuyu ayrıntılarıyla açıklayan

ŞASİ : Turkish Turkish Hukuk

İskelet; arabalarda karoser dışında kalan kısım

ŞAYAN : Turkish Turkish Hukuk

Yakışır, yaraşır; kabul edilebilir

ŞAYU : Turkish Turkish Hukuk

Paydaşlık

ŞAYİ : Turkish Turkish Hukuk

Herkesçe bilinen

ŞAYİA : Turkish Turkish Hukuk

Söylenti

ŞAYİAN : Turkish Turkish Hukuk

Ortaklaşa

ŞAİBE : Turkish Turkish Hukuk

Leke, bulaşık, kusur,kötü iz, kötü izlenim

ŞE'Nİ : Turkish Turkish Hukuk

Gerçek, reel

ŞE'NİYET : Turkish Turkish Hukuk

Gerçeklik, realite

ŞEAR-İ VAKF : Turkish Turkish Hukuk

Eksikleri vakıf için büyük önem ifade eden

ŞEBEH : Turkish Turkish Hukuk

Benzer, benzetme.(Şibih)

ŞEDİT : Turkish Turkish Hukuk

Şiddetli