Multilingual Turkish Dictionary Turkish

ŞEFİ : Turkish Turkish Hukuk

Şufa khakkı bulunan kişi; önalımcı

ŞEHADET : Turkish Turkish Hukuk

Tanıklık

ŞEHAVET : Turkish Turkish Hukuk

Şehvetler

ŞEHBENDER : Turkish Turkish Hukuk

Konsolos

ŞEHNAME : Turkish Turkish Hukuk

Şahname

ŞEHRAYİN : Turkish Turkish Hukuk

Donanma, şenlik

ŞEHREMANETİ : Turkish Turkish Hukuk

Belediye, belediye zabıtası

ŞEHREMİNİ : Turkish Turkish Hukuk

Belediye başkanı; saraya gerekli şeyleri satın alan kimse

ŞEHRİ : Turkish Turkish Hukuk

Aylık, ayla ilgili; şehirli, ince ve kibar kişi

ŞEHVANİ : Turkish Turkish Hukuk

Şehvetle ilgili, şehvete düşkün

ŞEHVETENGİZ : Turkish Turkish Hukuk

Şehvet duygularını harekete geçiren

ŞEK : Turkish Turkish Hukuk

Şüphe, kuşku

ŞEKAVET : Turkish Turkish Hukuk

Haydutluk, soygunculuk, şakavet

ŞEKK : Turkish Turkish Hukuk

Şüphe, zan, tereddüt

ŞEKVA : Turkish Turkish Hukuk

Şikayet, yakınma

ŞEKİK : Turkish Turkish Hukuk

Ana baba bir erkek kardeş

ŞEKİKA : Turkish Turkish Hukuk

Ana baba bir kız kardeş

ŞEMMAS : Turkish Turkish Hukuk

Başının üstü kazınmış olan papaz sınıfı

ŞEMS : Turkish Turkish Hukuk

Güneş

ŞENAAT : Turkish Turkish Hukuk

Alçaklık; büyük kötülük

ŞENİ : Turkish Turkish Hukuk

Kötü, fena, alçak, utanılacak şey

ŞENİYYET : Turkish Turkish Hukuk

Şenaat, alçaklık

ŞER : Turkish Turkish Hukuk

Kötü, fena

ŞER'AN : Turkish Turkish Hukuk

Şeriatça

ŞERAİT : Turkish Turkish Hukuk

Şartlar, durumlar