Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KÜSTERE : Turkish Turkish

ir çeşit uzun rende

KÜSTERE : Turkish Turkish

değirmen taşı yapılan taş

KÜSTERE : Turkish Turkish

ileği çarkı

KÜSTÜMOTU, -NU : Turkish Turkish

aklagillerden, dokunulduğunda yaprakları pörsüyen bir bitki, küseğen (mimosa padica)

KUSTURMA : Turkish Turkish

kusturmak eylemi

KUSTURMAK : Turkish Turkish

kusmasına neden olmak

KÜSTÜRME : Turkish Turkish

küstürmek eylemi

KÜSTÜRMEK : Turkish Turkish

küsmesine yol açmak

KUSTURUCU : Turkish Turkish

kusturan, kusmaya yol açan

KUSTURUCU : Turkish Turkish

kısa süre içinde kusmaya neden olan ilaç

KUŞTÜYÜ GİBİ : Turkish Turkish

çok yumuşak (oturacak, yatacak yer)

KUŞTÜYÜ, -NÜ : Turkish Turkish

yatak, yorgan, yastık doldurmaya yarayan kimi kuşların tüyü

KUŞTÜYÜ, -NÜ : Turkish Turkish

u tüylerle doldurulmuş olan

KÜSÜ : Turkish Turkish

küskünlük

KÜSUF : Turkish Turkish

güneş tutulması

KÜSÜLÜ : Turkish Turkish

aralarında dargınlık, küskünlük bulunan

KÜŞÜM : Turkish Turkish

kuşku, işkil

KÜŞÜM : Turkish Turkish

tasa, kaygı

KÜŞÜMLENMEK : Turkish Turkish

kuşkulanmak, işkillenmek

KÜŞÜMLENMEK : Turkish Turkish

tasalanmak, kaygılanmak

KUSUNTU : Turkish Turkish

kusmuk

KUSUR : Turkish Turkish

eksiklik, noksan, °nakısa: kişi kendi kusurunu bile düzeltebilir

KUSUR : Turkish Turkish

özür, sakatlık, aksaklık

KUSUR : Turkish Turkish

ilerek ya da bilmeyerek bir işi gereği gibi yapmamak

KUSUR : Turkish Turkish

elverişsiz durum