Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
METANETLİLİK : Turkish Turkish

metanetli olma durumu, dayanıklılık

METANETSİZ : Turkish Turkish

dayanıksız

METANETSİZLİK : Turkish Turkish

dayanıksızlık

METAPSİŞİK : Turkish Turkish

uhötesi

METASTAZ : Turkish Turkish

organizmanın herhangi bir noktasında bulunan bir hastalığın organizmanın başka bir yerine sıçraması

METATEZ : Turkish Turkish

göçüşme

METAZORİ : Turkish Turkish

zorla

METBU, -U : Turkish Turkish

kendisine uyruk olunan

METELİK : Turkish Turkish

on para değerinde olan sikke

METELİK : Turkish Turkish

çok az para

METELİK ETMEZ : Turkish Turkish

çok değersiz görülen nesne ya da kimseler için kullanılır

METELİK VERMEMEK : Turkish Turkish

değer ve önem vermemek, aldırış etmemek

METELİKE KURŞUN ATMAK : Turkish Turkish

hiç parası kalmamak

METELİKSİZ : Turkish Turkish

parası olmayan, züğürt

METELİKSİZLİK : Turkish Turkish

parasızlık, züğürtlük

METEOR : Turkish Turkish

havayuvarı içinde oluşan sıcaklık değişmeleri, yel, yıldırım, yağmur, dolu gibi olaylara verilen genel ad

METEOR : Turkish Turkish

akanyıldız

METEORİT : Turkish Turkish

göktaşı

METEOROGRAF : Turkish Turkish

atmosfer parametrelerinin değerlerinin değerlerini kaydeden aygıt

METEOROLOG : Turkish Turkish

meteoroloji uzmanı, °meteorolojist

METEOROLOJİ : Turkish Turkish

havayuvarı içinde oluşan sıcaklık değişmelerini, yel, yıldırım, yağmur, dolu gibi olayları inceleyen fizik dalı, havabilgisi

METEOROLOJİK : Turkish Turkish

meteoroloji ile ilgili olan

METEOROLOJİST : Turkish Turkish

meteoroloji uzmanı, °meteorolog

METEORTAŞI, -NI : Turkish Turkish

göktaşı

METH, -THİ, MEDİH, -THİ : Turkish Turkish

övme, övgü