Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
METRUK, -KÜ : Turkish Turkish

ırakılmış, °terk edilmiş

METRUK, -KÜ : Turkish Turkish

kullanılmayan

METRUKÂT, -TI : Turkish Turkish

ölen birinin bıraktığı şeyler

METRUKİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ırakılma, °terk edilme

METRUKİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ayrılma, boşanma

MEVCUDAT, -TI : Turkish Turkish

var olan şeyler, varlıklar

MEVCUDAT, -TI : Turkish Turkish

yaratıklar

MEVCUDİYET, -Tİ : Turkish Turkish

var olma, varlık, varoluş

MEVCUT : Turkish Turkish

var olan, bulunan

MEVCUT : Turkish Turkish

ir topluluğu oluşturan bireylerin tümü

MEVCUT OLMAK : Turkish Turkish

var olmak, bulunmak

MEVCUTLU : Turkish Turkish

mevcudu belirtilen sayıda olan

MEVCUTLU : Turkish Turkish

hakkında polisçe hazırlık soruşturması yapılarak evraklarıyla birlikte adliye sevkedilen (sanık)

MEVDU, -U : Turkish Turkish

emanet edilmiş, verilmiş, bırakılmış

MEVDUAT, -TI : Turkish Turkish

elli bir süre sonunda ya da istenildiğinde geri alınmak üzere bankalara faizle yatırılan para

MEVDUAT, -TI : Turkish Turkish

yatırım2, °plasman

MEVHİBE : Turkish Turkish

ağış, vergi, °ihsan

MEVHİBEİ İLAHİYE : Turkish Turkish

tanrı vergisi

MEVHUM : Turkish Turkish

gerçekte olmayıp var sanılan, var diye düşünülen, sanal

MEVKİ, -İ : Turkish Turkish

yer, °mahal

MEVKİ, -İ : Turkish Turkish

orun

MEVKİ, -İ : Turkish Turkish

kimi ulaşım araçlarında yolculara sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer

MEVKİ, -İ : Turkish Turkish

durum, konum

MEVKİİ OLMAK : Turkish Turkish

ir işte önemli bir aşamada bulunmak

MEVKUF : Turkish Turkish

tutuklu