Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MORALİ BOZULMAK : Turkish Turkish

uhsal yönden direnme gücünü yitirmek

MORALİNİ BOZMAK : Turkish Turkish

ir kimsenin ruhsal yönden direnme gücünü azaltmak, sarsmak

MORALİST : Turkish Turkish

törelci

MORALİZM : Turkish Turkish

törelcilik, ahlakçılık

MORALMAN : Turkish Turkish

moral bakımından

MORARIŞ : Turkish Turkish

morarmak eylemi ya da biçimi

MORARMA : Turkish Turkish

morarmak eylemi

MORARMAK : Turkish Turkish

mor bir renk almak

MORARMAK : Turkish Turkish

herhangi bir sıkıntı ya da hastalıkla vücudun bir üyesi mor renk almak, berelenmek

MORARMAK : Turkish Turkish

utanç duymak, mahcup olmak

MORARTI : Turkish Turkish

morarmış yer, morluk

MORARTMA : Turkish Turkish

morartmak eylemi

MORARTMAK : Turkish Turkish

morarmasına neden olmak, mor renge dönüştürmek

MORARTMAK : Turkish Turkish

irinin yalnışlarını ortaya çıkartarak utandırmak

MORATORYUM : Turkish Turkish

çok bunalımlı dönemlerde bir ülkede, bölgede bir bölüm ya da tüm borçlardaki ödeme zorunluğunun geri bırakılması, borçların ertelenmesi

MOREN : Turkish Turkish

uzultaş

MORFEM : Turkish Turkish

içimbirim

MORFİN : Turkish Turkish

afyonda yüzde on oranında bulunan, uyuşturucu, önemli bir alkoloit

MORFİNLENME : Turkish Turkish

morfinlenmek eylemi

MORFİNLENMEK : Turkish Turkish

morfinle uyuşturulmak

MORFİNMAN : Turkish Turkish

morfin kullanma alışkanlığı olan

MORFİNMANLIK : Turkish Turkish

morfin kullanma alışkanlığı

MORFOLOJİK : Turkish Turkish

morfoloji ile ilgili, morfolojiye ilişkin

MORG : Turkish Turkish

hastenelerde ölülerin konulduğu, bekletildiği özel olarak soğutulmuş yer

MORG : Turkish Turkish

adliyece kovuşturmayı gerektiren olaylar sonucu ya da birdenbire ve kuşkulu ölümlerde, ölüm nedeninin ve ölünün kim olduğunun saptanması için ölülerin konulduğu ve inceleme yapılan yer ya da yapı