Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NEŞELENMEK : Turkish Turkish

neşeli duruma gelmek, şenlenmek, keyiflenmek

NEŞELİ : Turkish Turkish

sevinçli, keyifli, °şen

NESEP : Turkish Turkish

soy, baba soyu

NESEPİ GAYRİ SAHİH : Turkish Turkish

yasal olmayan bir birleşme sonunda doğan (çocuk)

NESEPİ SAHİH : Turkish Turkish

yasaya uygun bir evlenme sonunda doğan (çocuk)

NEŞESİ YERİNDE : Turkish Turkish

neşeli

NEŞESİNİ BULMAK : Turkish Turkish

neşeli bir duruma gelmek, neşelenmek

NEŞESİZ : Turkish Turkish

üzgün, düşünceli, keyifsiz

NEŞESİZLİK : Turkish Turkish

neşesiz olma durumu, üzgünlük

NEŞET ETMEK : Turkish Turkish

kaynağını bir yerden almak, doğmak

NEŞET, -Tİ : Turkish Turkish

çıkma, ileri gelme

NEŞETLİ : Turkish Turkish

çıkışlı

NESİ : Turkish Turkish

kimi kez insanlar için adıl olarak kullanılır

NESİ : Turkish Turkish

hangi yönü

NESİ : Turkish Turkish

çok iyi, çok güzel

NESİ VAR NESİ YOK : Turkish Turkish

ütün serveti

NESİÇ, -SCİ : Turkish Turkish

doku

NEŞİDE : Turkish Turkish

ir toplulukta okunmaya değer koşuk

NEŞİDE : Turkish Turkish

atasözü gibi kullanılan beyit ya da dize

NESİH, -SHİ : Turkish Turkish

kaldırma, hükümsüz bırakma

NESİH, -SHİ : Turkish Turkish

arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi

NESİL, -SLİ : Turkish Turkish

göbek, kuşak

NESİL, -SLİ : Turkish Turkish

(hayvanlar için) döl

NESİR, -SRİ : Turkish Turkish

düzyazı

NEŞİR, -ŞRİ : Turkish Turkish

yayma, dağıtma, saçma