Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NEŞTERLEMEK : Turkish Turkish

neşterle kesmek

NEŞTERLEMEK : Turkish Turkish

üzüntü verecek bir durumu ya da sorunu anımsatmak, deşmek

NESTURİ : Turkish Turkish

nastur adlı süryani rahiplerinden birinin ortaya koyduğu mezhepten olan (kimse)

NESTURİLİK : Turkish Turkish

ıö 428 yılında ıstanbul patriği nestorius'un kurduğu; hz. ısa'nın tanrı değil tanrısal nitelikler taşıdığı görüşünü ileri süren mezhep

NET ÜCRET : Turkish Turkish

üt ücretten gelir vergisi, sigorta primi vb. kesildikten sonra ele geçen ücret

NET, -Tİ : Turkish Turkish

ütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrıntılarıyla algıladığı iyi görünen (şey)

NET, -Tİ : Turkish Turkish

ıyi duyulan (ses)

NET, -Tİ : Turkish Turkish

kesintilerden sonra geri kalan (miktar), °safi, çıplak ücret

NET, -Tİ : Turkish Turkish

açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan

NETAMELİ : Turkish Turkish

gizli bir tehlikesi olduğu sanılan, tekin olmayan

NETAMELİ : Turkish Turkish

aşına sık sık kaza gelen

NETİCE : Turkish Turkish

sonuç

NETİCELENDİRİLME : Turkish Turkish

neticelendirilmek eylemi, sonuçlandırılma

NETİCELENDİRİLMEK : Turkish Turkish

sonuçlandırılmak

NETİCELENDİRME : Turkish Turkish

neticelendirmek eylemi, sonuçlandırma

NETİCELENDİRMEK : Turkish Turkish

sonuçlandırmak

NETİCELENME : Turkish Turkish

neticelenmek eylemi, sonuçlanma

NETİCELENMEK : Turkish Turkish

sonuçlanmak

NETİCESİZ : Turkish Turkish

sona ulaşmayan, sonuçsuz

NETİCETEN : Turkish Turkish

sonuç olarak

NETLİK : Turkish Turkish

net olma durumu

NETWORK : Turkish Turkish

ilgisayarların iletişim hatları aracılığıyla veri aktarımının sağlandığı sistem, bilgisayar ağı

NEUZÜBİLLAH : Turkish Turkish

"tanrı'ya sığındık", "tanrı korusun" anlamında, tehlikeli bir durum karşısında kullanılır

NEVA : Turkish Turkish

ses, ahenk, nağme

NEVA : Turkish Turkish

türk müziğinde bir makam adı ve yegâhtan bir oktav tiz olan "re" perdesi