Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÖZLEŞMEK : Turkish Turkish

öz durumuna ya da özlü bir duruma gelmek, arılaşmak

ÖZLEŞMEK : Turkish Turkish

(tahıl için) olgunlaşmak

ÖZLEŞTİRME : Turkish Turkish

özleştirmek eylemi, arılaştırma

ÖZLEŞTİRMECİ : Turkish Turkish

özleştirmeden yana olan

ÖZLEŞTİRMECİLİK : Turkish Turkish

ir dili yabancı öğelerden arıtarak arı, katışıksız bir duruma getirme ve kendi olanaklarıyla geliştirmeyi amaçlıyan çalışma

ÖZLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

öz durumuna getirmek, özlü durum kazandırmak, arılaştırmak

ÖZLETME : Turkish Turkish

özletmek eylemi

ÖZLETMEK : Turkish Turkish

özlemesine yol açmak

ÖZLEYİŞ : Turkish Turkish

özlem, °hasret

ÖZLÜ : Turkish Turkish

özü olan, öz bölümü çokça olan

ÖZLÜ : Turkish Turkish

enliğinde, varlığında, yapısında herhangi bir nitelik bulunan

ÖZLÜ : Turkish Turkish

(toprak için) yapışkan verimli

ÖZLÜ : Turkish Turkish

gereksiz söz kullanmadan düşünceyi bildiren

ÖZLÜ ÇAMUR : Turkish Turkish

yapışkan çamur

ÖZLÜ SÖZ : Turkish Turkish

gereksiz ayrıntılardan arınmış söz, °hikmet, °vecize

ÖZLÜ UN : Turkish Turkish

hamuru yapışkan olan un

ÖZLÜK : Turkish Turkish

ir şeyin durumu, °mahiyet

ÖZLÜK : Turkish Turkish

(görevli) kişi, °zat

ÖZLÜK İŞLERİ : Turkish Turkish

görevlilerin atanmalanı yükselmeleri ve emeklilikleri gibi kişisel işlemlerin tümünü yürüten bölüm, °zat işleri

ÖZMEMELİLER : Turkish Turkish

eteneli memeliler altsınıfı

OZMOMETRE : Turkish Turkish

geçişimölçer

OZMOS : Turkish Turkish

geçişme

ÖZNE : Turkish Turkish

ir tümcede bildirilen eylemi yapan ya da yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan kimse ya da şey. °fail

ÖZNE : Turkish Turkish

ilinci, sezgisi, düş gücü olan, kimi filozoflara göre de dış dünyaya karşıt olan birey

ÖZNE ÖBEĞİ : Turkish Turkish

özneyle ilgili olarak kullanılan sözcüklerin tümü