Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PABUÇUNU TERS GİYDİRMEK : Turkish Turkish

güç bir duruma sokarak telaşla kaçırmak

PAÇA : Turkish Turkish

pantalon, don, şalvar gibi giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm

PAÇA : Turkish Turkish

kasaplık hayvanların kesilmiş ayağı

PAÇA : Turkish Turkish

kasaplık hayvanların ayaklarından yapılan yemek

PAÇA KASNAK : Turkish Turkish

yağlı güreşte, güreşçinin bir elini hasmının paçasından, öteki elini de apış arasından geçirerek kispetin belinden kavrayıp karşısındakini yenmek için sırtüstü çevirmesi biçiminde uygulanan bir oyun

PAÇACI : Turkish Turkish

kasaplık hayvanların ayağını satan kimse

PAÇACI : Turkish Turkish

paça, işkembe pişirilen dükkân

PAÇACILIK : Turkish Turkish

paçacının işi

PAÇAGÜNÜ, -NÜ : Turkish Turkish

düğünün ertesi günü

PAÇAL : Turkish Turkish

ekmek yapmak için çeşitli tahılların yasaca gerekli karışım oranı

PAÇAL : Turkish Turkish

türlü şeylerin karışımı

PAÇALARI SIVAMAK : Turkish Turkish

ir işe girişmek için hazırlanmak

PAÇALARINDAN AKMAK : Turkish Turkish

pislik ve kirin çokluğunu belirtmek için kullanılır

PAÇALI : Turkish Turkish

herhangi bir biçimde paçası olan

PAÇALI : Turkish Turkish

tüyleri ayaklarına kadar uzanan (kuş ya da kümes hayvanı)

PAÇALIK : Turkish Turkish

pantolon, şalvar ya da uzun külot paçasının ayak bileğini saran bölümü

PAÇALIK : Turkish Turkish

düğünün ertesi günü verilen yemek

PAÇALIK : Turkish Turkish

gelinin paçagünü giydiği giysi

PAÇASI DÜŞÜK : Turkish Turkish

giyimine dikkât etmeyen, pasaklı

PAÇASINDAN TUTUP ATMAK : Turkish Turkish

hakaretle kovmak

PAÇASINI ÇEKECEK ( YA DA TOPLAYACAK) : Turkish Turkish

hali olmamak güçsüz, beceriksiz olmak

PAÇAVRA : Turkish Turkish

eskimiş bez ya da kumaş parçası, çaput

PAÇAVRA : Turkish Turkish

değersiz ve iğrenç şey ya da kimse

PAÇAVRA GİBİ : Turkish Turkish

değersiz kimse ya da şeyleri nitelerken kullanılır

PAÇAVRA SAYRILIĞI : Turkish Turkish

grip, °enflüenza