Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PAÇAVRACI : Turkish Turkish

paçavra toplayıp satan kimse

PAÇAVRAYA ÇEVİRMEK ( YA DA PAÇAVRASINI ÇIKARMAK) : Turkish Turkish

çok hırpalamak, dağınık, bozuk ya da berbat bir duruma getirmek

PAÇAYI KAPTIRMAK : Turkish Turkish

yakalanmak, ele geçmek

PAÇAYI KAPTIRMAK : Turkish Turkish

karıştığı, ama sonradan ayrılmak istediği bir işten kendini kurtaramamak

PAÇAYI KAPTIRMAK : Turkish Turkish

dilediği gibi davranamamak

PAÇAYI KURTARMAK : Turkish Turkish

kendini bir dertten, tehlikeden ya da zor durumdan kurtarmak

PAÇOZ, PAÇUZ : Turkish Turkish

kefal türünden bir balık (mugil cephalus)

PAÇOZ, PAÇUZ : Turkish Turkish

fahişe

PADAVRA : Turkish Turkish

genellikle köknar ve ladin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta

PADAVRA GİBİ ( YA DA PADAVRASI ÇIKMIŞ) : Turkish Turkish

kaburga kemikleri sayılacak kadar zayıf insanlar için söylenir

PADİŞAH : Turkish Turkish

osmanlı ımparatorluğu'nda devlet başkanına verilen san, °hükümdar, °sultan

PADİŞAHÇI : Turkish Turkish

padişah ya da padişahlık yanlısı (kimse, görüş)

PADİŞAHLIK : Turkish Turkish

padişah olma durumu, °hükümdarlık, °sultanlık

PADİŞAHLIK : Turkish Turkish

padişahın görevi

PADİŞAHLIK : Turkish Turkish

padişah yönetimi

PADİŞAHLIK : Turkish Turkish

padişahın saltanat dönemi

PADİŞAHLIK : Turkish Turkish

padişah tarafından yönetilen ülke

PADOK : Turkish Turkish

hipodrumda yarış atlarının yedekle gezdirildikleri yer

PAFTA : Turkish Turkish

üyük harita, plan ya da modeli oluşturan ayrı parçalardan her biri

PAFTA : Turkish Turkish

metal çubuk ve borulara diş açan aygıt, yivaçar

PAFTA : Turkish Turkish

süs için at takımlarına ya da başka yerlere takılan metal pul ya da çakılan iri başlı çivi

PAFTA : Turkish Turkish

üyük benek, leke

PAGAN : Turkish Turkish

çoktanrılı

PAGANİZM : Turkish Turkish

çoktanrılılık

PAGODA : Turkish Turkish

uzakdoğu'daki tapınaklara verilen ad