Multilingual Turkish Dictionary Turkish

PALA ÇEKMEK : Turkish Turkish

palayı belinden çıkarıp vurmak

PALABIYIK : Turkish Turkish

gür, uzun, yanaklara doğru kıvrık bıyık

PALABIYIK : Turkish Turkish

palabıyıkları olan, palabıyıklı

PALABIYIKLI : Turkish Turkish

gür, uzun ve kıvrık bıyıkları olan (kimse)

PALALIK : Turkish Turkish

çatı kirişinin yanı

PALAMAR : Turkish Turkish

gemileri iskele, rıhtım ya da şamandıraya bağlamaya yarayan kalın halat

PALAMAR BOYU : Turkish Turkish

deniz milinin onda biri, 120 kulaç

PALAMAR PARASI ( YA DA RESMİ) : Turkish Turkish

gemilerin bir iskeleye yanaşmak için ödedikleri para

PALAMARCI : Turkish Turkish

görevi, gemilerin yanaşma, kalkma vb. sırasında gemiden verilen palamarı iskeleye, şamandıraya takmak, çıkarmak olan kimse

PALAMARI KOPARMAK ( YA DA ÇÖZMEK) : Turkish Turkish

kaçmak, sıvışmak

PALAMARLAMAK : Turkish Turkish

ir gemiyi istenilen konumda sabitleştirmek

PALAMUT : Turkish Turkish

uskumrugilerden, ortalama
2 kg. gelen, eti esmer, kılçıksız ve pulsuz bir balık (pelamys sarda). büyüklüğüne göre türlü adlar alır

PALAMUT : Turkish Turkish

palamutluların örnek bitkisi olan bir orman ağacı (quercus vallonea)

PALAMUT : Turkish Turkish

u ağacın uzunca, fındığa benzeyen, kadehçik denilen sert ve pürüzlü bir yüksük içinde olan, tanence zengin yemişi

PALAMUTLULAR : Turkish Turkish

kayıngiller

PALAN : Turkish Turkish

genellikle eşeklere, kimi kez de atlara vurulan, kaşsız, enli, yayvan ve yumuşak bir çeşit eyer

PALAN VURMAK : Turkish Turkish

palanı hayvanın sırtına koyup bağlamak

PALANDÖKEN : Turkish Turkish

taşlık yokuş

PALANGA : Turkish Turkish

ir halatla makaralardan oluşturulan, ağır cisimleri kaldırmaya, sağa sola döndürmeye yarayan donanım

PALANGALI : Turkish Turkish

palangası olan

PALANKA : Turkish Turkish

ağaç ve toprakla yapılmış, hendekle çevrilmiş küçük hisar

PALAS : Turkish Turkish

lüks otel ya da gösterişli yapı

PALAS : Turkish Turkish

kolay, rahat

PALAS : Turkish Turkish

kolaylık gösteren, hoşa giden (nesne, kimse, yer)

PALAS PANDIRAS : Turkish Turkish

gereği gibi derlenip toparlanmaya vakit bulamadan, çarçabuk