Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PEHLİVAN YAKISI : Turkish Turkish

keskin yakı

PEHLİVANLIK : Turkish Turkish

pehlivan olma durumu

PEHLİVANLIK : Turkish Turkish

güreşçilik

PEHLİVANLIK : Turkish Turkish

güçlülük

PEHPEH : Turkish Turkish

eğenme, şaşma anlatır

PEHPEHLEME : Turkish Turkish

pehpehlemek eylemi

PEHPEHLEMEK : Turkish Turkish

pohpohlamak

PEJMÜRDE : Turkish Turkish

eski püskü, yırtık

PEJMÜRDE : Turkish Turkish

dağınık, perişan

PEJMÜRDELİK : Turkish Turkish

pejmürde olma durumu

PEJORATİF : Turkish Turkish

yermeli

PEK BAŞLI : Turkish Turkish

inatçı

PEK CANLI : Turkish Turkish

dayanıklı

PEK GÖZLÜ : Turkish Turkish

yılmaz, yürekli, gözü pek

PEK PEK : Turkish Turkish

olsa olsa, en üstün olarak

PEK SÖYLEMEK : Turkish Turkish

kırıcı ve sert konuşmak

PEK YÜREKLİ : Turkish Turkish

acıması olmayan, yüreksiz, merhametsiz

PEK YÜZLÜ : Turkish Turkish

karşısındakilerin kırılacağını bildiği halde duygularını ya da isteklerini söylemekten çekinmeyen

PEK YÜZLÜ : Turkish Turkish

utanması olmayan, sıkılmaz

PEK, -Kİ : Turkish Turkish

sert, katı

PEK, -Kİ : Turkish Turkish

sağlam, dayanıklı

PEK, -Kİ : Turkish Turkish

gereken, beklenen ya da alışılmış olandan çok

PEK, -Kİ : Turkish Turkish

hızlı olarak

PEKÂLÂ : Turkish Turkish

enzerlerinden aşağı olmayan

PEKÂLÂ : Turkish Turkish

"dediğin gibi olsun", "öyle kabul edelim" anlamında genellikle bir itiraz tümcesinden önce getirilir