Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
RİSALE : Turkish Turkish

küçük kitap, °broşür

RİSK, -Kİ : Turkish Turkish

iziko

RİSKLİ : Turkish Turkish

isk taşıyan, riski olan

RİTİM, -TMİ : Turkish Turkish

olayların düzenli aralıklarla yinelenmesi niteliği, dizem, tartım

RİTİMLİ : Turkish Turkish

düzenli aralıklarla yinelenen, dizemli, tartımlı, °ritmik

RİTİMSİZ : Turkish Turkish

itmi olmayan

RİTMİK : Turkish Turkish

düzenli aralıklarla yinelenen, dizemli, tartımlı

RİVAYET BİRLEŞİK ZAMANI : Turkish Turkish

yalın zamanlı bir kiple, ekeylemin belirsiz geçmiş zaman kavramı imiş >
miş ekinin birlikte kullanılmasından oluşan, birleşik zaman

RİVAYET OLUNMAK : Turkish Turkish

(bir olay, bir haber vb. için) anlatılmak, ağızdan ağıza yayılmak

RİVAYET, -Tİ : Turkish Turkish

söylenti

RİVAYET, -Tİ : Turkish Turkish

ir olay, bir haber ya da sözü nakletme

RİYA : Turkish Turkish

ınandığı, düşündüğü gibi davranmama, özü sözü bir olmama huyu, ikiyüzlülük

RİYAKÂR : Turkish Turkish

ıkiyüzlü, yüze gülen, °mürai

RİYAKARCA : Turkish Turkish

ıkiyüzlüce, ikiyüzlü biçimde

RİYAKÂRLIK : Turkish Turkish

ıkiyüzlülük, °mürailik

RİYAL : Turkish Turkish

peseta'nın dörtte biri değerinde ıspanyol parası

RİYAL : Turkish Turkish

ıran, suudi arabistan ve yemen'de kullanılan para birimi

RİYALA : Turkish Turkish

osmanlı donanmasında tümgenerale eş bir rütbe

RİYASET, -Tİ : Turkish Turkish

aşkanlık

RİYASIZ : Turkish Turkish

olduğu gibi görünen, ikiyüzlü davranmayan

RİYAZET, -Tİ : Turkish Turkish

nefsin isteklerini kırma

RİYAZET, -Tİ : Turkish Turkish

perhiz

RİYAZİYE : Turkish Turkish

matematik

RİYAZİYECİ : Turkish Turkish

matematikçi

RİYOLİT, -Tİ : Turkish Turkish

granitle aynı kimyasal yapıda yani serbest silis bakımından zengin, içinde mikrolitler olan kayaç, °liparit