Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
TABİİLİK : Turkish Turkish

doğal olma durumu, doğallık

TABİİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ir şeye ya da kimseye bağlı olma, bağımlılık, bağlılık

TABİİYET, -Tİ : Turkish Turkish

uyrukluk, °milliyet

TABİİYETLİ : Turkish Turkish

herhangi bir ülkenin uyruğu olan, uyruklu

TABİİYETSİZ : Turkish Turkish

herhangi bir ülkenin uyruğu olmayan, uyruksuz

TABİİYETSİZLİK : Turkish Turkish

tabiiyetsiz olma durumu, uyruksuzluk

TABİLİK : Turkish Turkish

yayımcılık, basıcılık, °editörlük

TABİP : Turkish Turkish

hekim, doktor

TABİPLİK : Turkish Turkish

hekimlik, doktorluk

TABİR : Turkish Turkish

deyiş, anlatım, °ifade

TABİR : Turkish Turkish

terim

TABİR : Turkish Turkish

deyim

TABİR : Turkish Turkish

(düş için) yorma, yorumlama

TABİR ETMEK : Turkish Turkish

yorumlamak

TABİR ETMEK : Turkish Turkish

söz ile anlatmak

TABİRNAME : Turkish Turkish

düşlerin yorumunu yapan kitap

TABİYE : Turkish Turkish

hazırlama, yerleştirme

TABİYE : Turkish Turkish

taktik

TABLA : Turkish Turkish

satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi

TABLA : Turkish Turkish

soba, mangal gibi şeylerin altına konulan metalden ya da tahtadan yapılan tepsiye benzer altlık

TABLA : Turkish Turkish

ir şeyin düz ve geniş bölümü

TABLA : Turkish Turkish

sigara külü silkelenen, sigara söndürülen cam, metal vb.'den kap

TABLA : Turkish Turkish

makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri

TABLA : Turkish Turkish

ağaçtan ya da ağaç ürünlerinden hazırlanmış büyük yüzeyli düzgün parça

TABLA : Turkish Turkish

ir tablanın aldığı miktarda olan