Turkish
TELEFONOMETRE : Turkish Turkish
telefon konuşmalarının süresini ve sayısını gösteren sayaç
TELEFOTOGRAFİ : Turkish Turkish
( tele uzak, phos ışık, graphein yazmak) fotoğraf, resim, yazı gibi durağan görüntülerin elektrik akımıyla uzaklara iletilmesi yolu
TELEK : Turkish Turkish
kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, türlü renklerde kalın eksenli tüy
TELEKE : Turkish Turkish
kanat teleklerinin uzun ve serti
TELEKİNEZİ : Turkish Turkish
( tele uzak, kinesis devim) uzadevim
TELEKIZ : Turkish Turkish
hayatkadını, fahişe, orospu
TELEKS : Turkish Turkish
telsizle, teleme uzaktan haber yazdırma düzeni, uzyazım
TELEM : Turkish Turkish
ir metnin doğrudan doğruya gönderilmesini ve alıcı olarak basımevi harfleriyle yazılmasını sağlayan aygıt, uzyazar
TELEME : Turkish Turkish
ir tür tuzsuz ve yumuşak peynir
TELEME PEYNİRİ GİBİ : Turkish Turkish
tombul ve beyaz tenli kadınlar için söylenir
TELEMETRE : Turkish Turkish
iki nokta arasındaki uzakiığı ölçmeye yarayan aygıt
TELEMETRE : Turkish Turkish
fotoğraf makinelerinde, çekimi yapılacak nesneye olan uzaklığı belirterek bunun ayarını yapan düzen
TELEOBJEKTİF : Turkish Turkish
uzaktaki cisimlerin çok yakın görüntülerinin elde edilmesini sağlayan, çok uzun odaklı mercek türü
TELEOLOJİ : Turkish Turkish
( teles son, iogos bilim) erekbilim
TELEPATİ : Turkish Turkish
( tele uzak, pathos duyulan şey) uzaduyum
TELESEKRETER : Turkish Turkish
telefon mesajlarını almaya yarayan, telefon hattına bağlı aygıt
TELESİMEK : Turkish Turkish
yorulmak, güçsüz kalmak; yorgunluktan bayılacak duruma gelmek
TELESİMEK : Turkish Turkish
zayıflamak
TELESİNE, TELESİNEMA : Turkish Turkish
ir sinema filmini televizyonda göstermeye yarayan aygıt
TELESİNE, TELESİNEMA : Turkish Turkish
televizyonda filmleri iletme ve yansıtma işi ile uğraşan bölüm
TELESKOP, -PU : Turkish Turkish
( tele uzak, skopein gözetlemek) sonsuzdaki bir nesnenin gerçek görüntüsünü, içbükey bir aynadan yapılmış merceğinin odak düzleminde veren ve gökbilimle ilgili gözlemlerde kullanılın optik aygıt, ırakgörür
TELEVİZYON : Turkish Turkish
duran ya da devinimli nesnelerin kalıcı olmayan görüntülerinin renkli ya da siyah beyaz ve sesli alarak elektrik yoluyla uzağa iletimi
TELEVİZYON : Turkish Turkish
televizyon alıcısı
TELEVİZYON ALICISI : Turkish Turkish
elektrik yoluyla iletilen görüntüyü alan aygıt
TELEVİZYON FİLMİ : Turkish Turkish
televizyonda gösterilmek için hazırlanmış film
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani