Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AKDEM : Turkish Risale

Daha önce. Daha ileri. Daha mühim

AKDEM-İ UMUR : Turkish Risale

İşlerin en mühimmi

AKDEMÎN (AKDEMÛN) : Turkish Risale

Daha evvelce yaşamış olanlar. Geçmişler. İleride ve daha mühim kimseler. * Eksikler. (Bak: Kudemâ)

AKDER : Turkish Risale

En kudretli. * Kısa boylu

AKDERİ : Turkish Risale

Eski zamanda kağıt yerine kullanılan ve üzerine yazı yazılan deri

AKDES : Turkish Risale

En kudsi. En mübarek

AKDİYYE : Turkish Risale

Mafsallarda bulunan yumru ve düğüm

AKEM : Turkish Risale

Vergisi olmayan emlâk. Türbe, cami, köprü, çeşme gibi

AKER : Turkish Risale

Zeytinyağı tortusu

AKERKER : Turkish Risale

Kuvvetli arslan. * Yoğurt

AKESE : Turkish Risale

f. Ökse. * Bir şeye ilişmiş, asılmış

AKEVKA' : Turkish Risale

Kısa boylu

AKF : Turkish Risale

Hapsetmek. Vakfetmek

AKFA : Turkish Risale

(Kafâ. C.) Başın arka kısımları. Enseler

AKFAL : Turkish Risale

(Kufl. C.) Kilitler. Kapı kilitleri

AKFAR : Turkish Risale

(Kafr. C.) Sahralar, çöller

AKFAS : Turkish Risale

(Kafas. C.) Hamal küfeleri. * Kafesler

AKFEN : Turkish Risale

Kulağı küçük ve kalın olan

AKFER : Turkish Risale

Çok kısır, en kısır. * İki ön ayakları dirseğine kadar beyaz olan at

AKHAF : Turkish Risale

(Kıhf. C.) Ağaç kaplar, ağaçtan yapılmış kaplar. * Kafa tasları

AKHEB : Turkish Risale

Rengi bozrak olan ak nesne

AKHEBAN : Turkish Risale

Fil, câmus

AKHER : Turkish Risale

En kahredici, çok kahreden

AKIL : Turkish Risale

(Bak: Akl)

AKIL-FÜRUŞ : Turkish Risale

f. Akıl satan, daha akıllı olduğunu göstermeğe çalışan