Turkish
BEŞER : Turkish Risale
(Beşere) İnsan derisinin dış yüzleri. * İnsan. Âdem.(Hem istikrâ-i tâmme ile ve fenlerin tahkikatıyla sabit olmuş ki; mahlûkat içinde en mükerrem, en ehemmiyetli beşerdir. Çünki beşer, hilkat-ı kâinattaki zâhiri esbab ve neticelerinin mabeynindeki basamakları ve teselsül eden illetlerin ve sebeplerin münâsebetlerini aklıyla keşfedip san'at-ı İlâhiyeyi ve muntazam hikmetli icadât-ı Rabbaniyenin taklidini san'atcığıyla yapmak ve ef'âl-i İlâhiyeyi anlamak için ve san'at-ı İlahiyeyi bilmek ve cüz'î ilmiyle ve san'atlarıyla anlamak için bir mizan bir mikyas, kendi cüz-i ihtiyariyle işlediği maddelerle Hâlık-ı Zülcelâl'in küllî, muhit ef'al ve sıfatlarını bilerek kâinatın en eşref ve ekrem mahlûku olduğunu isbat ediyor.Hem İslâmiyetin kâinata ve beşere ait hakikatlarının şehadetiyle, mükerrem beşer içinde, en eşref ve en âlâsı ehl-i hak ve hakikat olan ehl-i İslâmiyet, hem istikrâ-i tâmme ile, tarihlerin şehadetiyle, en mükerrem beşer içindeki en müşerref olan ehl-i hakkın içinde dahi bin mu'cizâtı ve çok yüksek ahlâkının ve İslâmiyet ve Kur'an hakikatlarının şehadetiyle en efdal, en yüksek olan Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dır. H.)
BEŞERÎ : Turkish Risale
İnsana ve insanın fıtrî hallerine mensub ve müteallik. İnsanla ilgili
BEŞERİYYET : Turkish Risale
İnsanın tab' ve hilkati ve fıtrî halleri. İnsanlık
BEŞG : Turkish Risale
f. Dolu; kar; çiy, şebnem. * Naz, cilve, işve
BEŞGEN : Turkish Risale
(Bak: Muhammes)
BEŞK : Turkish Risale
Yalan söylemek. * İşleri yaramaz olmak. * Deve, sür'atle gitmek. * Elbise dikmek
BEŞM : Turkish Risale
f. Kırağı; çiy. Şebnem. * Taberistan ile Rey arasında havası çok soğuk olan bir mevki. * Dinsiz, mezhebsiz
BEŞME : Turkish Risale
f. Her çubuğu ayrı ayrı beş renkte olan yollu kumaş. * İşlenmemiş ham deri. * Göz ilâcı
BEŞR : Turkish Risale
Eski fetva metinlerinde erkeği temsil eden isimlerden biri. (Bak: Zeyd)
BEŞTEK : Turkish Risale
(Beştük) f. Zarf. Vazo. Kap. Kâse. Çiniden yapılmış saksı
BEŞYÛN : Turkish Risale
f. Semiz, besili, yağlı
BEŞÂŞET : Turkish Risale
Güler yüzlülük. * Tazelik
BEŞÛŞ : Turkish Risale
(Bak: Beşaş)
BEŞÛŞÂNE : Turkish Risale
f. Güler yüzlüce. Hoş olarak
BEŞİ' : Turkish Risale
Tadı fena olan çirkin şey; acı, ekşi
BEŞİR : Turkish Risale
Müjdeli haber veren. Müjde getiren. * Güler yüzlü. Hub. Cemil. * Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir vasfı.(İşte o Zât bir saadet-i ebediyenin muhbiri, müjdecisi; bir rahmet-i binihayenin kâşifi ve ilâncısı; ve Saltanat-ı Rububiyetin mehasininin dellalı, seyircisi; ve künûz-u Esma-i İlâhiyenin keşşafı, göstericisi olduğundan... S.)
BEŞİŞE : Turkish Risale
Açık yüzlü olmak
BEŞŞ : Turkish Risale
Açık yüzlü olmak
BEŞŞAK : Turkish Risale
Yalancı, kezzab
BID' : Turkish Risale
(Bıd'a) Geceden bir kısım. * Üçten ona ve onikiden yirmiye varana kadar olan sayılar. * Cima, nikah
BIDAA(T) : Turkish Risale
Bilgi. * Sermaye
BIDADA : Turkish Risale
Derinin nazik ve yumuşak olması
BIDIŞGAN : Turkish Risale
Sarmaşık otu
BIGA' : Turkish Risale
Zina etmek
BIGYE : Turkish Risale
Azgınlık. * Sıçramak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani