Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HARUN : Turkish Risale

İlerleyeceği yerde duran veya geri giden hayvan

HARUNÎ : Turkish Risale

Hayvanın ilerlemeyip durması veya gerilemesi. Hayvanın huysuzluğu

HARUR : Turkish Risale

Sıcaklık. Güneşin kızgınlığı. * Gece esen sıcak rüzgâr

HARUS : Turkish Risale

Sütü az olan kadın. * Evlenip hâmile olan kız

HARUT : Turkish Risale

Mukaddes kimse. * İpini sahibi elinden çekip kaçan davar

HARUT VE MARUT : Turkish Risale

Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen iki meleğin ismidir

HARVA : Turkish Risale

Büyük kumlu tepe. * Yüce, yüksek. * Bir dağın adı

HARY : Turkish Risale

Noksan etmek, noksanlaştırmak, eksiltmek

HARZ : Turkish Risale

Dikmek

HARZE : Turkish Risale

Yaban şalgamı

HARZEM (HAREZM) : Turkish Risale

Türkistan'da Aral gölünün güneyindeki delta ve çevresindeki ülke

HARÂS : Turkish Risale

f. Hayvanla döndürülen değirmen

HARÂS-I HARÂB : Turkish Risale

Harap olmuş değirmen. * Mc: Dünya

HARÎ : Turkish Risale

Müstehak, lâyık

HARÎ' : Turkish Risale

Kimseden çekinmeyen, fâcire kadın. * Çok gülen, gülegen

HARÎB : Turkish Risale

Yağma olunmuş, soyulmuş, talan edilmiş

HARÎBE : Turkish Risale

(C.: Harâib) Bir kimsenin geçineceği şey

HARÎC : Turkish Risale

Dar, ensiz. * Kuşatılmış

HARÎD : Turkish Risale

Tek, ayrı

HARÎK : Turkish Risale

Erkekliği olmayan adam

HARÎK-I KEBİR : Turkish Risale

Büyük yangın. * Büyük Cihan Harbi

HARÎK-ZEDE : Turkish Risale

(C.: Harikzedegân) f. Yangından zarar görmüş kişi. Evi ve eşyaları yanmış kimse

HARÎKA : Turkish Risale

Acı, sızı. * Bulâmaç. Yulaf lâpası

HARÎM : Turkish Risale

Herkesin giremiyeceği, dokunmıyacağı şey. Haram dairesi. * Şerik. * Bir kişinin olup, başkasının duhul ve taarruzundan masun yer. * Hacıların Mekke-i Mükerreme'de giydikleri libas

HARÎM-İ HÂSS : Turkish Risale

Büyük bir kimsenin kendi dairesi