Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
IHAFE : Turkish Risale

Korkutmak

IHAZE : Turkish Risale

(C.: İhâzât-İhâz) Su birikip toplanacak yer. * Bir kimsenin kendisi veya sultanı için hıfzedip gözlediği yer

IHBAS : Turkish Risale

İfsad etmek. Bozmak. * Yaramazlık öğretmek

IHBAT : Turkish Risale

Huşu ve tevazu' etmek, alçak gönüllülük yapmak

IHDAC : Turkish Risale

Doğan çocuğun bir yerinin eksik olması

IHDAR : Turkish Risale

Kendini gözlemek. * Bir yerde durmak, ikâmet

IHDI : Turkish Risale

Deve çöktü

IHDILAL : Turkish Risale

Yaş olmak, ıslanmak. * Ağacın budak ve yapraklarının çok olması

IHDIRAR : Turkish Risale

Yeşillik

IHFAK : Turkish Risale

Gazâda ganimet malından pay almamak. * Avcıların av yakalayamaması

IHFAS : Turkish Risale

Çirkin olmak

IHLA' : Turkish Risale

Hâli etmek, boşaltmak

IHLAD : Turkish Risale

Meyletmek, yönelmek, eğilmek. * Sonsuzlaştırmak, ebedi kılmak. * Geç ihtiyarlamak

IHLAF : Turkish Risale

Su aramak. Yerine halef etmek. * Kılıç çıkarmak için elini uzatmak

IHLAK : Turkish Risale

Elbise eskimek veya eskitmek

IHLAL : Turkish Risale

Terketmek

IHLAMAK : Turkish Risale

Ih diyerek deveyi çökertmek. * Ih diyerek yorgunluk ve heyecanla hızlı nefes vermek

IHLAMUR : Turkish Risale

Kerestesi marangozlukta kullanılan ve çiçeği haşlanıp çay gibi içilen ağaç. * Ihlamur ağacından yapılmış

IHLİVLAK : Turkish Risale

Eskimek. * Bulutun gökyüzünü kaplaması

IHMAD : Turkish Risale

Ateşi söndürmek

IHMAL : Turkish Risale

Saçak yapmak

IHMAR : Turkish Risale

Gizli etmek, saklamak

IHN : Turkish Risale

Boyalı sof kumaş. * Renkli yün

IHN-İ MENFUŞ : Turkish Risale

Didilmiş kumaş. Hallac edilip atılmış renkli yün

IHNA' : Turkish Risale

İfsad etmek, bozmak. * Yaramaz söz söylemek