Turkish
BÜYÜTÜŞ : Turkish Turkish
üyütmek eylemi ya da biçimi
BÜYÜYÜŞ : Turkish Turkish
üyümek eylemi ya da biçimi
BUZ : Turkish Turkish
suyun donarak katı duruma gelmiş hali
BUZ : Turkish Turkish
çok soğuk bir etki uyandıran şey ya da kimseleri anlatmak için kullanılır
BÜZ : Turkish Turkish
künk
BUZ KESİLMEK : Turkish Turkish
çok soğumak; buz durumuna gelmek
BUZ KESİLMEK : Turkish Turkish
çok üşümek, donmak
BUZ KESİLMEK : Turkish Turkish
şaşılacak, üzülecek bir durum karşısında donakalmak
BUZ ALANI : Turkish Turkish
uzla
BUZ BAĞLAMAK : Turkish Turkish
(sıvılar için) yüzeyi donmak
BUZ DOLABI À : Turkish Turkish
uzdolabı
BUZ GİBİ : Turkish Turkish
çok soğuk
BUZ GİBİ : Turkish Turkish
(kötü nitelikler için) kesin bir gerçeği belirtir
BUZ GİBİ : Turkish Turkish
(et için) temiz ve yağlı
BUZ KESMEK : Turkish Turkish
çok üşümek
BUZ TUTMAK : Turkish Turkish
(sıvı için) üstünde buz oluşmak, buzla kaplanmak
BUZ ÜSTÜNE YAZI YAZMAK : Turkish Turkish
süresi, etkisi çok az olacak bir iş yapmak
BUZ ÜSTÜNE YAZI YAZMAK : Turkish Turkish
ir kimseye etki yapmayan sözler söylemek
BUZAĞI : Turkish Turkish
sütten kesilmemiş sığır yavrusu
BUZAĞILAMAK : Turkish Turkish
yavrulamak
BUZAĞILIK : Turkish Turkish
dağda taşların arasında biten çayıra benzeyen ot
BUZAĞILIK : Turkish Turkish
yakın çayırlık otlak
BUZAĞILIK : Turkish Turkish
uzağı koymaya yarayan özel yer
BUZÇÖZER : Turkish Turkish
uzu çözen, donmayı önleyen aygıt, °defroster
BUZDAĞI, -NI : Turkish Turkish
kutup bölgelerinde buzullardan koparak akıntılarla yer değiştiren büyük buz parçası, °aysberg
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani