Turkish
DİLENCİLİK ETMEK : Turkish Turkish
dilenmek
DİLENCİYE HIYAR VERMİŞLER DE EĞRİ DİYE BEĞENMEMİŞ : Turkish Turkish
kendisine çok gereksindiği bir şey verildiğinde küçümseyerek kusur bulanlar için kullanılır
DİLENDİRMEK : Turkish Turkish
dilenecek duruma getirmek
DİLENDİRMEK : Turkish Turkish
dilencilik yaptırmak
DİLENİŞ : Turkish Turkish
dilenmek eylemi ya da biçimi
DİLENMEK : Turkish Turkish
sadaka istemek
DİLENMEK : Turkish Turkish
kendisini acındırarak, bir kimseden bir şey istemek
DİLEYİCİ : Turkish Turkish
dilekte bulunan, dileyen (kimse)
-Dİ'Lİ : Turkish Turkish
elirli geçmi?
DİLİM : Turkish Turkish
ir bütünden kesilmiş ya da ayrılmış ince, yassı parça
DİLİM : Turkish Turkish
adyatör parçaların-dan her biri
DİLİM : Turkish Turkish
(genellikle soyut kavramlar için) bir bütünün bölümleri
DİLİM DİLİM : Turkish Turkish
parça parça
DİLİM DİLİM ETMEK : Turkish Turkish
dilimlemek
DİLİMLEMEK : Turkish Turkish
dilimlere ayırmak, dilim dilim etmek
DİLİMLENİŞ : Turkish Turkish
dilimlenmek eylemi ya da biçimi
DİLİMLENMEK : Turkish Turkish
dilimlere bölünmek ya da ayrılmak
DİLİMLEYİCİ : Turkish Turkish
dilimleme işini yapan araç ya da aygıt
DİLİMLEYİŞ : Turkish Turkish
dilimlenmek eylemi ya da biçimi
DİLİNİM : Turkish Turkish
dilinme
DİLİNME : Turkish Turkish
dilinmek eylemi
DİLİNME : Turkish Turkish
kayaçların, ince katlar biçiminde kolaylıkla ayrılabilme niteliği
DİLİNMEK : Turkish Turkish
dilmek eylemi yapılmak
DİLİŞ : Turkish Turkish
dilmek eylemi ya da biçimi
DİLLENDİRME : Turkish Turkish
dillendirmek eylemi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani