Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
DİLLENDİRME : Turkish Turkish

konuşma yeteneğini yitirmiş hastaları iyileştirmeye yarayan yöntemler

DİLLENDİRME : Turkish Turkish

kişileştirilen varlıklara, imgesel yaratıklara söz söyletme sanatı, °intak

DİLLENDİRMEK : Turkish Turkish

dile getirmek

DİLLENDİRMEK : Turkish Turkish

(biri) hakkında dedikodu yapılmasına neden olmak

DİLLENMEK : Turkish Turkish

(çocuk) konuşmaya başlamak

DİLLENMEK : Turkish Turkish

konuşma yeteneği olmayan varlık konuşmak, dile gelmek

DİLLENMEK : Turkish Turkish

onaylanmayan kimi davranışlar nedeniyle hakkında dedikodu yapılmak, dile düşmek

DİLLEŞMEK : Turkish Turkish

karşılıklı tatlı tatlı söyleşmek

DİLLEŞMEK : Turkish Turkish

kavga etmek, dırlaşmak

DİLLİ : Turkish Turkish

konuşkan, sürekli ve tatlı konuşan

DİLLİ DÜDÜK : Turkish Turkish

dillidüdük

DİLLİDÜDÜK : Turkish Turkish

ir tür kamış düdük

DİLLİDÜDÜK : Turkish Turkish

hlk. çok konuşkan kimse

DİLMAÇ : Turkish Turkish

çevirici, çevirmen, °tercüman

DİLMAÇLIK : Turkish Turkish

dilmacın mesleği, çeviricilik, tercümanlık

DİLME : Turkish Turkish

dilmek eylemi

DİLME : Turkish Turkish

dört köşe kesilmiş uzun direk

DİLMEK, -ER : Turkish Turkish

ir bütünü yassı parçalara ayırarak kesmek, dilimlemek

DİLMEK, -ER : Turkish Turkish

yarmak

DİLPEYNİRİ, -Nİ : Turkish Turkish

koyun sütünden yapılan, yağlı, lezzetli, tuzsuz peynir

DİLSEL : Turkish Turkish

dille ilgili

DİLSEL TOPLULUK : Turkish Turkish

aynı dili konuşan bireylerin oluşturduğu topluluk (konuşma topluluğu)

DİLSEVER : Turkish Turkish

anadilini seven, onunla yakından ilgilenen ve dil beğenisi olan (kimse)

DİLSİ : Turkish Turkish

dile benzeyen

DİLSİZ : Turkish Turkish

konuşma merkezinin ya da konuşma organlarının bozukluğu nedeniyle konuşama-yan (kimse), °ahraz