Multilingual Turkish Dictionary

Turkish To Turkish

Turkish To Turkish
TELEKOMAND : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca télécommande. "Uzaktan kumanda" anlamına gelen bu söze karşılık olarak Kurulumuz, uzaktan komut kelimesini önermektedir

TEMPO : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İtalyanca tempo (zaman). Dilimizde "gidiş, hız, ilerleyiş, gelişme hızı" anlamlarında kullanılmaktadır. Bu anlam için tekliflerimiz: gidiş, hız. Örnekler: Maiyetindekiler onun çalışma hızına yetişemezlerdi. Hayatın ekonomik gidişi içinde sanata fazla yer ayıramıyoruz

TERAPİ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca thérapie. "Hastalık, sakatlık, bozukluk gibi rahatsızlıkların herhangi bir yöntemle tedavisi" anlamına gelen bu söz için Kurulumuz, tedavi kelimesinin uygun olduğunda birleşmiştir

TERMOTERAPİ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızcadan dilimize geçen ve tıp alanında kullanılan bu terim “ısı ile yapılan tedavi” anlamındadır. Kurulumuz bu kelimeye karşılık olarak ısı tedavisi sözünün kullanılmasının uygun olacağı kanaatindedir

TEST ETMEK : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce test (tasfiye etmek; imtihan etmek; mihenge vurmak, denemek; tahlil etmek). Son zamanlarda "denemek, mihenge vurmak" anlamlarıyla dilimizde kullanılmaktadır. Bu anlamlar için teklif ettiğimiz karşılıklar: denemek, ölçmek. Örnek: Denemeden (ölçmeden) karar vermeyiniz. Reklâmlarda "tadına bakmak" yerine de bazen "test etmek" kullanılmaktadır. Bu durumda tadına bakmak tercih edilmelidir

THİNK-TANK : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce think (düşünme) + tank (sarnıç; depo; tank). Think-tank (beyin takımı). Fikir üreten uzmanlar grubunu anlatmak üzere son zamanlarda sıkça kullanılmaya başlayan bu terim için teklifimiz: beyin takımı. Örnek: Hükûmetlere ve partilere bağımlı beyin takımları başarılı olamıyor

TİRAJ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca tirage. Gazetecilik veya dergicilikte sık sık karşımıza çıkan bu söz, "bir basılış sırasındaki baskı sayısı" anlamında kullanılmaktadır. Kurulumuz, baskı sayısı sözünün bu kelime için uygun bir karşılık olduğunda birleşmiştir. Örnek: Yazar, gazetesinin baskı sayısında önemli bir artış olduğunu belirtti

TİTR : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca titre (ad, unvan, etiket). Kurulumuz bu kelimeye karşılık olarak dilimizde zaten kullanılan san ve unvan sözlerini benimsemektedir. Örnek: İtalya’da her üniversite mezununun bir sanı (unvanı) var, kullanırsanız hoşlarına gidiyor

TOMOGRAFİ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca tomographie. Türkçede tıp alanında kullanılan bu kelime Türkçe Sözlük’te, “bir organ veya organizma kesitinin röntgenle filmini çekme yöntemi” şeklinde tanımlanmıştır. Kurulumuz bu söze karşılık olarak kesityazar (belgesi) ve bilgisayarlı kesityazar (kısaltması BK) kelimelerinin kullanılmasına karar vermiştir. Örnek: 1998 yılı Mart ayı için uygulanacak bilgisayarlı kesityazar ücretleri Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi

TONMAYSTER : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizcede ve Almancada kullanılan tonmaister, radyo ve televizyonda "ses sorumlusu, ses yönetmeni" anlamındadır. Bizde de bu anlamda kullanılmaktadır. Bu söz için önerimiz ses yönetmeni'dir. Örnek: Yapımcılığını İlhan Şeşen'in, ses yönetmenliğini ise S. Gücün'ün üstlendiği kaset 28 Kasımda piyasaya çıkıyor

TOPLESS : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce topless. Bir süreden beri basın ve yayın organlarınca kullanılan ve “üstsüz” anlamına gelen bu kelime için Kurulumuz da üstsüz karşılığını benimsemiştir. Örnek: Üstsüz güneşlenen turistler tatilin keyfini çıkardılar

TRANSFİGÜRASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca transfiguration. "Şekil ve görünüşünü değiştirme işi" anlamındaki bu kelimeye karşılık olarak Kurulumuz biçim değişimi sözünü önermektedir. Örnek: Çalışmalarınızda biçim değişimi çok belirgin, mozaik ile bu değişim arasında nasıl bir ilişki kuruyorsunuz?

TRANSFORMASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca transformation, Lâtince trans (ötesinde) + formare (biçimlemek, biçimlenmek). Son zamanlarda daha çok toplumumuzdaki değişimi anlatmak üzere kullanılan bu kelime için teklif ettiğimiz karşılıklar: dönüşüm, biçim değiştirme, şekil değiştirme, kabuk değiştirme. Daha güçlü bir anlatım için kabuğunu çatlatma deyimi de kullanılabilir. Örnekler: Toplumumuz büyük bir dönüşüm içinde. Toplumumuz biçim değiştiriyor (şekil değiştiriyor, kabuk değiştiriyor, kabuğunu çatlatıyor)

TRANSPARAN : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce transparency. “Şeffaf, saydam, ışığa tutunca arkasındaki görülebilen” anlamlarındaki bu kelime için Kurulumuz saydam veya şeffaf sözlerini önermektedir. Çeşitli ince giysiler için içgösterir yerine göre uygun bir karşılıktır. Örnek: Hülya, konserin ikinci bölümünde siyah, içgösterir bir tuvaletle sahneye geldi

TRANSPLÂNTASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca transplantation. "Hasta organın veya dokunun sağlam organ veya dokuyla değiştirilmesi, yenilenmesi işi" olarak dilimizde sıkça geçen bu söz, "bitkilerin bir yerden başka bir yere nakli" anlamında da kullanılır. Kurulumuz bu kelime için organ nakli veya organ aktarımı sözlerini önermektedir. Transplântasyonda eğer doku söz konusu ise doku nakli veya doku aktarımı sözleri kullanılabilir. Organın adı geçiyorsa bu durumda nakil sözü yeterlidir: Deri nakli, kalp nakli, böbrek nakli gibi. Bitki biliminde ise bitki nakli ve bitki aktarımı transplântasyon için uygun karşılıklardır. Örnekler: İlk kalp naklini Dr. Christian Bernard gerçekleştirmişti. Doktorlar yaptıkları deneylerde küçük Angelina'nın dokularının ablasına uyduğunu, bunun doku nakli için sevindirici bir sonuç olduğunu söylediler

TRAP : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce trap (tuzak). Dilimizde atıcılıkta kullanılan ve skeet’le benzerlik gösteren trap kelimesine karşılık olarak Kurulumuz, uçurvur sözünü teklif etmektedir

TRAVMA : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca trauma. “
tıp. Bir doku veya organın yapısını veya biçimini bozan ve dıştan mekanik bir tepki sonucu oluşan yerel yara.
psikol. Canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantı.” Kurulumuz, kelimenin tıptaki somatik hastalıklar için kullanımına karşılık olarak vuruk ve incinme kelimelerini, psikolojide kullanımı içinse sarsıntı sözünü teklif etmektedir. Örnekler: Parmaklarını kontrol edebilen kişinin muhtemelen boynunda ciddî bir vuruk (incinme) söz konusu olmayacaktır. Ünlü bilim adamı, ölüm rehberliği hizmetlerinden derin endişe ve bıkkınlıktan dolayı ciddî bir şekilde sarsıntı yaşayanların da yararlanabileceğini düşünüyor. Basındaki bir kısım yazarlar, “Yediği travmanın sersemliğini henüz üzerinden atamamış bir muhalefet görüntüsü söz konusu” örneğinde görüldüğü gibi travma kelimesini yanlış olarak kullanmaktadırlar. Bu cümlede travma yerine darbe denmesi gerekirdi

TREKKİNG : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce trekking. "Göç, arabalarla bir yerden bir yere seyahat etme" anlamında batıda kullanılmış olan bu kelime, dilimize "spor amacıyla dağlarda yapılan yürüyüş" anlamında geçmiştir. Kurulumuz bu söz için dağ yürüyüşü sözünü önermiştir. Örnek: Turizm Bakanlığının düzenlediği dağ yürüyüşü Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde sona erdi

TREND : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce trend (eğilim). "Belirli değişkenler kümesinin aynı doğrultuda gösterdikleri düzenli değişim" anlamında kullanılan trend için teklifimiz: eğilim. Örnek: Borsa, tırmanma eğilimini sürdürdü

TRİYAJ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca triage. "Seçme, ayırma, eleme" anlamlarını taşıyan bu söz, bankacılık ve demir yolları alanında kullanılmaktadır. Kelimenin bankacılıktaki kullanımı "ticarî değeri olmayan senetlerin incelenip ayıklanması" anlamını taşımakta; demir yollarındaki kullanımı ise "çeşitli yönlerden gelen yük vagonlarının gidiş yönlerine göre ayrıldığı, yeni katarların oluşturulup sevk edildiği üç yol demetinden oluşan gar" anlamındadır. Komisyonumuz, bankacılıktaki kullanımı için ayırma, eleme; demir yollarındaki kullanımı için de üçlü alan karşılıklarını önermektedir. Örnek: Belediye tarafından İstanbul Metrosunun üçlü alanının, Ayazağa kampusunda bulunan Kanlı Kavak Vadisi olarak belirlenmesi, İTÜ yetkililerinin tepkilerine yol açtı

TUBELESS : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca tubeless (iç lâstiği olmayan). Bu kelime için Kurulumuzun önerdiği karşılık içsiz'dir. Örnek: Artık otomobilime içsiz lâstikler taktıracağım

TÜFE : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Bu söz bir kısaltmadır. Tüketici fiyatları endeksi. Bu kavram ya bu kısaltmasıyla veya Tüketici fiyatları göstergesi sözüyle karşılanır. Daha önce endeks kelimesi ele alınmış bu anlamıyla endeks yerine gösterge sözü önerilmiştir

TÜRBÜLÂNS : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca turbulence. Bu söz dilimizde iki anlamda kullanılmaktadır. Bunlardan biri "gaz ve sıvı maddelerin girdap şeklinde oluşturdukları akıntı biçimi", ikinci anlamı ise "huzursuzluk, rahatsızlık, kargaşa"dır. Kurulumuz bu Fransızca söz için burgaç ve hava burgacı kelimelerinin uygun birer karşılık olduğunda birleşmiştir. Örnekler: Paris seferini yapan yolcu uçağının hava burgacına girmesi sonucu yaralanan hostes önceki akşam İstanbul'a getirildi. Biz, kısa dönemli giriş çıkışları, burgaçları çok büyütüyor, gelişmemizi görmeden çöküyoruz diyoruz

UNDERCOVER : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce under (altında, aşağısında) + cover (kapamak, örtmek). Dilimize İngilizceden “gizli, üzeri örtülü” anlamında geçen bu kelimeye kar-şılık olarak Kurulumuz, örtülü kelimesini önermektedir. Örnek: Her devletin bazı örtülü operasyonları vardır

UNDERGROUND : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce underground. “Yeraltında, gizli olarak; yeraltı treni, metro” anlamındaki bu kelime sanatın çeşitli dallarında kullanılmaktadır. Kurulumuz, “geleneklerden ve çağdaş cereyanlardan uzaklaşan sanat” anlamıyla dilimize geçen underground sanat için yer altı sanatı, underground müzik için yer altı müziği, underground sinema içinse yer altı sineması karşılıklarının uygun olduğu görüşündedir. Örnekler: Yer altı sineması, yapımda ve yönetimde Amerikan geleneksel sinemasının tüm sınırlarını zorlayan bir tutumu yansıtır. Barda çarşamba ve cumartesi geceleri yer altı müziği yapılıyor