Multilingual Turkish Dictionary

FASS

FASS : Turkish Risale

Yüzük taşı. * Kemiğin oynak yeri. * Meyve içi. Lüb. * Kitabın bend ve mebhası. * Mektup ve emsâlinin mühürünü açmak. * Mc: Gözbebeği

FASS : Ottoman Turkish

Yüzük taşı. * Kemiğin oynak yeri. * Meyve içi. Lüb. * Kitabın bend ve mebhası. * Mektup ve emsâlinin mühürünü açmak. * Mc: Gözbebeği

FAß : German Turkish

n \\. fici, varil; naut.a. mancana, kartel
(Bütte) ger-del; dick wie ein ~ werden ficiya dönmek; Das schlägt dem ^ den Boden aus. Artik bu kadan da fazia. in Fässer füllen ficilamak

FAß : German Turkish

fıçı; varil

FASS : German Turkish

sser {fas} s fıçı, varil

FAß : German Turkish

[das] fıçı, varil

FASS : German Turkish

fıçı, varil