MADDE
MADDE : Turkish Turkish
duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, özdek
MADDE : Turkish Turkish
öğe, °unsur
MADDE : Turkish Turkish
yasa, sözleşme, antlaşma gibi metinlerde, her biri başlıbaşına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm
MADDE : Turkish Turkish
sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan sözcük ya da konulardan her biri
MADDE : Turkish Turkish
ıleri sürülen sorun
MADDE : Turkish Turkish
para, mal vb. ile ilgili şey
MADDE : Turkish Risale
Zahir duygularla hissedilen, ruhâni olmayıp, ağırlığı olan, cismâni bulunan. * Asıl, esas, cevher, mâye. * Bend, fıkra, kısım. * İlm-i Kelâmda: His âzâmız üzerine bir takım muayyen ihtisâsât husule getiren veya getirebilen, her şey. * Tıb: Çıbanın içinde hasıl olan yara
MADDE : Ottoman Turkish
Zahir duygularla hissedilen, ruhâni olmayıp, ağırlığı olan, cismâni bulunan. * Asıl, esas, cevher, mâye. * Bend, fıkra, kısım. * İlm-i Kelâmda: His âzâmız üzerine bir takım muayyen ihtisâsât husule getiren veya getirebilen, her şey. * Tıb: Çıbanın içinde hasıl olan yara
MADDE : Ottoman Turkish
uzayda yer dolduran varlık
MADDE : Turkish Turkish Encyclopedic
Cisimleri oluşturan töz (cevher), yani her çeşit maddesel nesne.*
MADDE : Turkish English Hukuk
article, item, clause, substance, material
MADDE : Turkish German
Stoff, Materie, Substanz: Artikel
MADDE : Turkish French
matière [la], substance [la], article [le], clause [la]