English Turkish Redhouse
LIKE A SHOT : English Turkish Redhouse
derhal, hemen, hiç tereddüt etmeden.
şimşek gibi, yıldırım gibi, çabucak
LIKE A STREAK OF LIGHTNING : English Turkish Redhouse
yıldırım gibi
LIKE ALL GET-OUT : English Turkish Redhouse
konuşma dilison sürat, delicesine, deli gibi: They were working like all get-out. Eşek gibi çalışıyorlardı. He was running like all get-out. Deli gibi koşuyordu
LIKE CLOCKWORK : English Turkish Redhouse
saat gibi, çok düzenli, tıkır tıkır
LIKE CRAZY : English Turkish Redhouse
konuşma diliBir şeyi vurgulamak için kullanılır: These ties are selling like crazy. Bu kıravatlar kapış kapış gidiyor. This rose is blooming like crazy this year. Bu gül bu yıl çok çiçek açıyor. They are working like crazy. Deli gibi çalışıyorlar
LIKE FATHER, LIKE SON. : English Turkish Redhouse
Tıpkı babasına benzer
LIKE HELL : English Turkish Redhouse
konuşma dili
deli gibi: He was running like hell. Deli gibi koşuyordu.
hiç; aksine
LIKE LIGHTNING : English Turkish Redhouse
şimşek gibi, yıldırım gibi, çok çabuk
LIKE MAD : English Turkish Redhouse
konuşma dilibakınız like crazy
LIKEABLE : English Turkish Redhouse
like.a.blelay'kıbıl sıfat bakınız likable
LIKELIHOOD : English Turkish Redhouse
like.li.hoodlayk'lihûd isim olasılık, ihtimal
LIKELY : English Turkish Redhouse
like.lylaykli sıfat
olası, muhtemel.
uygun: a likely day for a picnic pikniğe uygun bir gün.
geleceği parlak: a likely candidate geleceği parlak bir aday.
inanılır: a likely story inanılır bir hikâye. zarf muhtemelen
LIKEMINDED : English Turkish Redhouse
like.mind.edlayk'mayn'dîd sıfat hemfikir
LIKEN : English Turkish Redhouse
lik.enlay'kın fiil to
e benzetmek
LIKENESS : English Turkish Redhouse
like.nesslayk'nîs isim
suret, kılık.
resim, portre.
benzerlik, benzeşme
LIKES AND DISLIKES : English Turkish Redhouse
(bir kimsenin) sevdiği ve sevmediği şeyler
LIKEWISE : English Turkish Redhouse
like.wiselayk'wayz zarf
aynı biçimde, aynen; keza.
ayrıca, ve de
LIKING : English Turkish Redhouse
lik.inglay'kîng isim
hoşlanma, sevme; beğenme.
sevgi.
ilgi; eğilim
LILAC : English Turkish Redhouse
li.laclay'läk, lay'lık isim
leylak.
leylak rengi, açık mor, lila. sıfat leylak rengindeki, açık mor, lila
LILT : English Turkish Redhouse
liltlîlt isim (ses tonunda) hoş bir iniş çıkış
LILY : English Turkish Redhouse
lil.ylîl'i isim zambak
LILY OF THE VALLEY : English Turkish Redhouse
müge, inciçiçeği
LILY-LIVERED : English Turkish Redhouse
lily-liv.eredsıfat korkak, ödlek, yüreksiz
LILY-WHITE : English Turkish Redhouse
lily-whitesıfat bembeyaz, zambak gibi beyaz
LIMA : English Turkish Redhouse
li.malay'mı isim bakınız lima bean
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani