Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

NOW AND THEN : English Turkish Redhouse

ara sıra, zaman zaman

NOW THAT : English Turkish Redhouse

mademki

NOW THEN : English Turkish Redhouse

şu halde, öyle ise

NOW WE ARE IN FOR IT. : English Turkish Redhouse

Çattık belaya!

NOWADAYS : English Turkish Redhouse

now.a.daysnau'wıdeyz zarf bugünlerde, günümüzde

NOWHERE : English Turkish Redhouse

no.whereno'hwer zarf hiçbir yerde; hiçbir yere

NOXIOUS : English Turkish Redhouse

nox.i.ousnak'şıs sıfat zararlı

NOZZLE : English Turkish Redhouse

noz.zlenaz'ıl isim (hortum için) ağızlık, meme

NT. WT. : English Turkish Redhouse

nt. wt.kısaltma net weight

NTH : English Turkish Redhouse

nthenth sıfat
matematik n derecesinde olan.
konuşma dili son, sonuncu

NUANCE : English Turkish Redhouse

nu.ancenuwans' isim ince fark, ayırtı, nüans

NUB : English Turkish Redhouse

nubn^b isim
yumru.
konuşma dili öz, nüve: nub of the story hikâyenin özü, hikâyenin nüvesi

NUBILE : English Turkish Redhouse

nu.bilenu'bîl sıfat evlenecek yaşa gelmiş, gelinlik

NUCLEAR : English Turkish Redhouse

nu.cle.arnu'kliyır sıfat nükleer, çekirdeksel

NUCLEAR ENERGY : English Turkish Redhouse

nükleer enerji

NUCLEAR FAMILY : English Turkish Redhouse

çekirdek aile

NUCLEAR PHYSICS : English Turkish Redhouse

nükleer fizik

NUCLEAR POWER PLANT : English Turkish Redhouse

nükleer santral

NUCLEAR REACTOR : English Turkish Redhouse

nükleer reaktör

NUCLEAR WARHEAD : English Turkish Redhouse

nükleer harp başlığı

NUCLEAR WASTE : English Turkish Redhouse

nükleer artık

NUCLEAR WEAPONS : English Turkish Redhouse

nükleer silahlar

NUCLEON : English Turkish Redhouse

nu.cle.onnu'kliyan isim, fizik nükleon

NUCLEUS : English Turkish Redhouse

nu.cle.usnu'kliyıs isim (nuclei) çekirdek, öz, nüve

NUDE : English Turkish Redhouse

nudenud sıfat çıplak. isim, güzel sanatlar nü, çıplak