Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

OFF THE RECORD : English Turkish Redhouse

gizli.
açıklanmamak şartıyla

OFF THE TOP OF ONE'S HEAD : English Turkish Redhouse

konuşma dilihiç düşünmeden, hemen

OFF WITH YOU! : English Turkish Redhouse

Defol!

OFF-COLOR : English Turkish Redhouse

off-col.orôf'k^l'ır sıfat
doğal renkte olmayan.
açık saçık

OFF-LINE : English Turkish Redhouse

off-lineôf'layn sıfat, bilgisayar çevrim dışı

OFFAL : English Turkish Redhouse

of.falô'fıl isim
kasaplık hayvanların yenilmeyen kısımları.
İngiliz İngilizcesi sakatat.
çerçöp, süprüntü

OFFBEAT : English Turkish Redhouse

off.beatôf'bit' sıfat, konuşma dili olağandışı

OFFENCE : English Turkish Redhouse

of.fenceıfens' isim, İngiliz İngilizcesi bakınız offense

OFFEND : English Turkish Redhouse

of.fendıfend' fiil
against
e karşı gelmek,
e aykırı davranmak.
gücendirmek, darıltmak, kırmak

OFFENDED : English Turkish Redhouse

of.fend.edsıfat gücenik, küskün, dargın, kırgın

OFFENDER : English Turkish Redhouse

of.fend.erisim suçlu

OFFENSE : English Turkish Redhouse

of.fenseıfens' isim
kusur, kabahat, suç.
saldırı, hücum, tecavüz.
gücenme, küsme, darılma.
spor hücum, ofans

OFFENSIVE : English Turkish Redhouse

of.fen.siveıfen'sîv sıfat
çirkin, iğrenç, itici.
saldırıya özgü, hücuma ait.
yakışmaz.
hakaret edici.
spor ofansif. isim saldırı, hücum

OFFER : English Turkish Redhouse

of.ferô'fır fiil
sunmak, takdim etmek, arzetmek.
teklif etmek, önermek.
(fiyat) vermek.
vermek, sağlamak. isim
teklif.
fiyat teklifi

OFFER BATTLE : English Turkish Redhouse

savaş açmak

OFFER FOR SALE : English Turkish Redhouse

satılığa çıkarmak

OFFER RESISTANCE : English Turkish Redhouse

karşı koymak

OFFER THANKS : English Turkish Redhouse

Allaha şükretmek, Allaha şükranlarını sunmak

OFFERING : English Turkish Redhouse

of.fer.ingisim
sunma.
teklif.
sunulan şey.
Hristiyanlık (ayin sırasında cemaatten toplanan) para, bağışlar

OFFHAND : English Turkish Redhouse

off.handôf'händ' sıfat düşünmeden yapılmış, rasgele yapılmış. zarf düşünmeden, rasgele

OFFICE : English Turkish Redhouse

of.ficeô'fîs isim
yazıhane, işyeri, daire, ofis.
iş, memuriyet.
görev, vazife

OFFICE HOURS : English Turkish Redhouse

çalışma saatleri

OFFICEHOLDER : English Turkish Redhouse

of.fice.hold.erisim devlet memuru

OFFICER : English Turkish Redhouse

of.fi.cerô'fîsır isim
memur.
askeri subay.
polis memuru

OFFICER OF THE DAY : English Turkish Redhouse

askerinöbetçi amir