Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

OLD LADY : English Turkish Redhouse

argo
anne, kocakarı.
karı, kocakarı

OLD SALT : English Turkish Redhouse

tecrübeli denizci, deniz kurdu

OLD STANDBY : English Turkish Redhouse

eskiden beri kullanılıp popüler olan şey

OLD TIMER : English Turkish Redhouse

yaşlı adam

OLD WIVES' TALE : English Turkish Redhouse

atıl itikat

OLD-CLOTHESMAN : English Turkish Redhouse

isimeskici

OLD-FASHIONED : English Turkish Redhouse

old-fash.ionedold'fäş'ınd sıfat eski moda, modası geçmiş

OLDEN : English Turkish Redhouse

old.ensıfat, eski eski zamana ait, eski

OLDISH : English Turkish Redhouse

old.ishsıfat
oldukça yaşlı.
eskice

OLDSTER : English Turkish Redhouse

old.sterisim, konuşma dili yaşlı

OLEANDER : English Turkish Redhouse

o.le.an.deroliyän'dır isim zakkum, ağıağacı

OLEASTER : English Turkish Redhouse

o.le.as.teroliyäs'tır isim iğde

OLFACTORY : English Turkish Redhouse

ol.fac.to.ryalfäk'tıri sıfat koklama duyusuna ait

OLIGARCHY : English Turkish Redhouse

ol.i.gar.chyal'ıgarki isim takımerki, oligarşi

OLIVE : English Turkish Redhouse

ol.iveal'îv isim zeytin

OLIVE BRANCH : English Turkish Redhouse

(barış sembolü olan) zeytin dalı.
barış sembolü olarak kullanılan herhangi bir şey

OLIVE OIL : English Turkish Redhouse

zeytinyağı

OLIVE TREE : English Turkish Redhouse

zeytin ağacı

OLYMPIC : English Turkish Redhouse

O.lym.picolîm'pîk isim, çoğul olimpiyat oyunları, olimpiyatlar

OMAN : English Turkish Redhouse

O.manoman' isim Umman

OMANI : English Turkish Redhouse

isimUmmanlı. sıfat
Umman, Umman'a özgü.
Ummanlı

OMASUM : English Turkish Redhouse

o.ma.sumomey'sım isim, zooloji (omasa) kırkbayır

OMELET : English Turkish Redhouse

om.e.letam'lît, am'ılît isim omlet

OMELETTE : English Turkish Redhouse

om.e.letteam'lît, am'ılît isim omlet

OMEN : English Turkish Redhouse

o.meno'mın isim (bir olayın gerçekleşeceğini önceden belirten) alamet, işaret