Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CATCALL : English Turkish

v. yuhalanmak, ıslıklanmak, yuhalamak, ıslıklamak

CATCH : English Turkish

n. yakalama, tutma av; aldatmaca, voli, kâr; kilit dili, kanca, hile, bityeniği, tuzak; topluca söylenen şarkı

CATCH : English Turkish

v. yakalamak, tutmak, yetişmek, basmak, baskın yapmak, kapmak, gafil avlamak, edinmek (alışkanlık), cezbetmek, çekmek, enselemek, anlamak, kavramak, tutunmak, yakalanmak, tutuşmak, maruz kalmak, takılmak, vurmak, tokat atmak, çalışmak (mekanizma), sıkışmak, geçmek, bulaşmak

CATCH 22 : English Turkish

n. Madde 22, Joseph Heller tarafından İkinci Dünya Savaşı'nın son aşamalarında yazılmış olan hicivsel bir

CATCH 22 : English Turkish

n. 222yi yakalamak, bir kimsenin birbirinin zıttı olan ve birbirlerine engel teşkil ederek başarılı bir sonuca ulaşılmasını engelleyen iki mantıklı ve rasyonel durum arasında tuzağa düşmesi sonucunu doğuran akıl almaz zor durum

CATCH A BUS : English Turkish

otobüse binmek, otobüsle seyahat etmek, otobüsle gitmek

CATCH A CHILL : English Turkish

üşütmek, soğuk almak

CATCH A COLD : English Turkish

nezle olmak, soğuk almak

CATCH A GLIMPSE : English Turkish

akış atmak, hızlıca bakmakt, çabucak bakmak, bir an için görmek

CATCH A TARTAR : English Turkish

çetin cevize çatmak

CATCH A TRAIN : English Turkish

trene binmek, zamanında treni yakalamak

CATCH A WEASEL ASLEEP : English Turkish

v. gelinciği uyurken yakalamak, bir insanı çok dikkatli ve tetikte bulmayı umarken onu kafası öne arkaya sallanırken ve gardı düşmüş şekilde bulmak

CATCH AN INFECTION : English Turkish

n. enfeksiyon almak, yakalanmak

CATCH AS CATCH CAN : English Turkish

yakalayabilirsen yakala; serbest güreş, güreş türü

CATCH AT A STRAW : English Turkish

umutsuzluk içinde birşey denemek

CATCH ATTENTION OF : English Turkish

v. gözüne ilişmek

CATCH COLD : English Turkish

nezle olmak, soğuk almak

CATCH DEATH : English Turkish

çok ciddi bir soğuk algınlığına yakalanmak

CATCH FIRE : English Turkish

ateş almak, alev almak, tutuşmak

CATCH FISH : English Turkish

alık yakalamak (olta ve misina kullanarak, ağla, vb.), balığa gitmek

CATCH FLIES : English Turkish

sinek avlamak

CATCH HELL : English Turkish

v. azar işitmek, azarlanmak

CATCH HOLD OF : English Turkish

yakalamak

CATCH MY DRIFT : English Turkish

ne söylediğimi anla, benim bakışımı anla

CATCH ON : English Turkish

anlamak, kavramak, tutulmak, moda olmak