Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

CATECHISMAL : English Turkish

adj. soru ve cevap şeklinde Hristiyan dininin prensiplerinin listelendiği kitapla alakalı; bir talimat kitabı ile alakalı; siyasi adaylara yöneltilen sorularla alakalı

CATECHIZATION : English Turkish

n. catechising faaliyeti; soru ve cevapları kullanarak bilgilendirme; en ince ayrıntısına kadar sorgulama; (Hristiyanlık'ta) bir insana sorular ve cevaplar kullanarak dini bilgiler verme (ayrıca catechisation)

CATECHIZE : English Turkish

v. sorguya çekmek, soru cevap yöntemiyle öğretmek, ilmihal öğretmek

CATECHIZER : English Turkish

n. soru cevap yöntemini kullanarak eğitim veren kimse (ayrıca catechiser)

CATECHOL : English Turkish

n. boyacılık ve fotoğrafçılıkta kullanılan kimyasal madde

CATECHOLAMINE : English Turkish

n. böbreküstü bezinin içinde üretilen kimyasalların sınıflandırılması (adrenalin veya adrenalin olmayanları içeren fakat onunla sınırlı olmayan)

CATECHU : English Turkish

n. hint helvası otu

CATECHUMEN : English Turkish

n. din eğitimi gören kimse, acemi

CATEGORIC : English Turkish

adj. mutlak, kesin, kati, belirleyici

CATEGORIC OBJECTION : English Turkish

vurgulu protesto, mutlak ret, açık itiraz

CATEGORIC REFUSAL : English Turkish

kesin ret, aşikar isteksizlik

CATEGORICAL : English Turkish

adj. kategorik, kesin, açık, koşulsuz

CATEGORICAL DESIGNATION : English Turkish

kategorilere göre sınıflandırma

CATEGORICAL GROUPING : English Turkish

farklı kategorilere göre gruplandırma

CATEGORICAL IMPERATIVE : English Turkish

Emmanuel Kant tarafından formüle edilen bir kişinin diğerlerinin benzer bir durumda nasıl hareket etmelerini bekliyorsa öyle hareket etmesi gerektiğini belirten kural

CATEGORICALLY : English Turkish

adv. kategorik olarak, koşulsuzca, kesin olarak

CATEGORICALNESS : English Turkish

n. kararlılık, mutlakiyet oranı, kesinlik miktarı

CATEGORISATION : English Turkish

n. sınıflandırma, kategorilere ayırma (ayrıca categorization)

CATEGORISE : English Turkish

v. gruplar halinde düzenlemek, sınıflandırmak, bir kategoriye koymak, tasnif etmek (ayrıca categorize)

CATEGORISER : English Turkish

n. nesneleri kategorilere ayıran kimse

CATEGORIZATION : English Turkish

n. sınıflandırma, kategorilere ayırma (ayrıca categorisation)

CATEGORIZE : English Turkish

v. sınıflamak, sınıflandırmak, kategorize etmek

CATEGORIZER : English Turkish