English Turkish
CELL : English Turkish
n. hücre; petek gözü, göz; pil; oda (manastır vb); toplumdan kaçan kimsenin kapandığı evi
CELL ADDRESS : English Turkish
hücre adresi, bir elektrik devresindeki bir hücrenin yerini belirleyen bir harf ve bir sayı kombinasyonu
CELL CONTENTS : English Turkish
ir elektronik devresinin içindeki bir hücrenin içerdiği bilgi
CELL DEATH : English Turkish
n. (Biyoloji & Fizyoloji) hücre ölümü, canlı hücrenin kademe kademe normal bozulması ve ölmesi
CELL DIVISION : English Turkish
n. hücre bölünmesi
CELL MATE : English Turkish
hücre arkadaşı, bir hapishane hücresinde hücre arkadaşı, bir cezaevi hücresini paylaşan kimse
CELL MATES : English Turkish
hücre arkadaşları, bir cezaevi hücresini paylaşan mahkumlar
CELL MEMBRANE : English Turkish
hücre zarı, hücrenin dış çeperi
CELL NUCLEUS : English Turkish
hücre çekirdeği, genler ve kromozomların bulunduğu hücrenin merkezi
CELL PHONE : English Turkish
n. cep telefonu, mobil telefon, hücresel telefon, her yerde taşınabilir ve kullanılabilir telefon
CELL POINTER : English Turkish
ir elektronik devresinde mevcut hücreyi gösteren üçgen körsır
CELL-MEDIATED IMMUNITY : English Turkish
(Tıp) T lenfositlerince (beyaz kan hücresi) aktive edilen (antikorlardan ziyade) hücresel bağışıklık, CMI
CELLA : English Turkish
n. bir kilise veya tapınaktaki merkezi yapı (Mimari)
CELLAR : English Turkish
n. mahzen, kiler, bodrum; şarap stoğu
CELLARAGE : English Turkish
n. bodrum, mahzenlik yer, mahzen kirası
CELLARED : English Turkish
adj. bir kilerde depolanan
CELLARED WINE : English Turkish
yıllanması için şarap mahzeninde depolanan şarap
CELLARER : English Turkish
n. kilerci, manastır kilercisi
CELLARET : English Turkish
n. şarap şişelerini depolama dolabı
CELLARMAN : English Turkish
n. bir otel veya restoranda alkollü içecekleri sunmaktan sorumlu kimse; bir yeraltı mahzenindeki malzemelerin envanterini yapmaktan sorumlu kimse
CELLBLOCK : English Turkish
n. cezaevindeki hapis hücreleri bölümü
CELLCOM : English Turkish
n. 1994 yılı sonunda kurulmuş olan bir İsrail hücresel iletişim (cep telefonu) şirketi
CELLED : English Turkish
adj. hücreli
CELLIST : English Turkish
n. viyolonsel çalan müzisyen, çello çalan kimse
CELLMATE : English Turkish
n. hücre arkadaşı, cezaevi hücresini bir başkası ile paylaşan kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani