English Turkish
CENTENNIAL : English Turkish
adj. yüzyılla ilgili, yüzyıllık, yüzüncü yıldönümü ile ilgili
CENTER : English Turkish
n. merkez, orta, göbek, santra, orta alan; ılımlı kimse, ılımlı politik görüş; odak; orta alan oyuncusu; kemer inşaat desteği, kubbe inşaat desteği; punta, sente
CENTER : English Turkish
v. merkezde toplanmak, merkezde toplamak, yoğunlaşmak, ortalamak, ortaya yerleştirmek, ortaya gelmek; çevresini dönüp dolaşmak; konsantre olmak
CENTER BIT : English Turkish
n. punta matkabı
CENTER CIRCLE : English Turkish
n. orta yuvarlak
CENTER COURT : English Turkish
n. orta alan (tenis), orta saha (tenis)
CENTER FIELD : English Turkish
orta saha, spor sahasının orta bölgesi
CENTER FOR DISEASE CONTROL : English Turkish
Hastalık Kontrolü Merkezi, bulaşıcı hastalıkları araştıran Birleşik Devletler'de bir kamu sağlığı kuruluşu, CDC
CENTER FOR PALESTINIAN RESEARCH AND STUDIES : English Turkish
Filistin Araştırmaları ve Çalışmaları Merkezi, Filistin ile ilgili konu çalışmaları yapan bir merkez
CENTER FOR PRISONER REHABILITATION : English Turkish
Mahkûm Rehabilitasyon Merkezi, mahkûmlara toplum içinde çalışmak için gereken becerilerin öğretildiği kurum
CENTER FOR STRATEGIC STUDIES : English Turkish
Stratejik Çalışmalar Merkezi, Tel Aviv Üniversitesi (İsrail) Jaffa Enstitüsü
CENTER FORWARD : English Turkish
santrfor
CENTER HALF : English Turkish
n. santrhaf [fut.]
CENTER LATHE : English Turkish
n. puntalı torna tezgâhı
CENTER OF ACTIVITY : English Turkish
aktivitenin merkezi, herşeyin olduğu yer, aktivitenin devam ettiği yer
CENTER OF ATTENTION : English Turkish
n. ilginin merkezi, dikkatlerin odaklandığı nesne
CENTER OF ATTRACTION : English Turkish
çekim merkezi, ilgi odağı, ilgi merkezi
CENTER OF GRAVITY : English Turkish
ağırlık merkezi
CENTER OF INTEREST : English Turkish
n. ilgi odağı, ilgi merkezi
CENTER OF MASS : English Turkish
ağırlık merkezi, nesnenin tüm kütlesinin orada olduğu varsayılabilen noktası
CENTER OF MOTION : English Turkish
n. hareket merkezi
CENTER OF POWER : English Turkish
güç merkezi, gücün ana kaynağı, enerjinin esas kaynağı
CENTER OF PRESSURE : English Turkish
asınç merkezi, basıncın en yüksek olduğu bölge
CENTER OF THE EARTH : English Turkish
dünyanın merkezi, dünyanın içi, dünyanın çekirdeği, dünya yüzeyinin çok derin altı; ekvator
CENTER OF TOWN : English Turkish
kasaba merkezi, şehrin orta noktası, dinlence ve iş merkezi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani