Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CENTER OF TRADE : English Turkish

n. ticaret merkezi

CENTER ON : English Turkish

merkez tutmak

CENTER PARTY : English Turkish

n. merkez parti

CENTER PIECE : English Turkish

n. göbek, orta parçası, en can alıcı bölüm, en etkileyici bölüm

CENTER PUNCH : English Turkish

n. punta zımbası

CENTER ROUND : English Turkish

ir şey üzerine konsantre olmak, esas olarak onunla ilgilenmek

CENTER SEAT : English Turkish

merkezde bulunan ve iyi bir görüş açısına sahip koltuk

CENTER SECTION : English Turkish

merkez kısım, merkez tugay veya alay; orta bölüm

CENTER STAND : English Turkish

n. orta tribünde

CENTER-POINT : English Turkish

orta nokta, orta bölge

CENTER-PUNCH : English Turkish

n. oyulmak için deliklerin ortasını işaretlemekte kullanılan el muştası

CENTERBOARD : English Turkish

n. işler omurga (gemi), salma omurga (gemi)

CENTERED : English Turkish

adj. ortada yer alan

CENTEREDLY : English Turkish

adv. ortada yer almış şekilde

CENTEREDNESS : English Turkish

n. ortada bulunma veya ortada yer alma derecesi, dengelenme derecesi

CENTERFOLD : English Turkish

n. gazete veya dergideki orta sayfa

CENTERING : English Turkish

n. dikkat veya enerjinin birşey üzerinde yoğunlaşması; (Amerikan futbolu) bir vuruşa başlamak için topu bacaklarının arasından geriye doğru geçirmek

CENTERLINE : English Turkish

n. orta çizgi,ortadan geçen hat, ikiye ayıran çizgi

CENTERMOST : English Turkish

adj. merkeze en yakın

CENTERPIECE : English Turkish

n. ortada yer alan süsleme (bir masanın, vb.)

CENTESIMAL : English Turkish

adj. yüzüncü, yüzde bir, yüzde birlik

CENTESIS : English Turkish

n. delik, delme, delinme

CENTIARE : English Turkish

n. metrekare

CENTIBAR : English Turkish

n. santibar, basınç birimi

CENTIGRADE : English Turkish

adj. yüz dereceye bölünmüş, santigrat derece ile ilgili