Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CENTRAL LOCATION : English Turkish

merkezi yer, ortada bulunan yer, tüm noktalara eşit mesafede bulunan yer

CENTRAL LOCKING : English Turkish

merkezi kilitleme

CENTRAL NERVOUS SYSTEM : English Turkish

merkezi sinir sistemi

CENTRAL PACIFIC RAILROAD : English Turkish

Orta Pasifik Demiryolları, uzak batı kıta ötesi demiryollarını inşa eden Amerikan bir demiryolları şirketi

CENTRAL PARK : English Turkish

Merkez Park, New York City'nin (ABD) Manhattan bölgesinde bulunan dikdörtgen şeklindeki çok büyük park

CENTRAL PLACE : English Turkish

merkezi yer, ortada bulunan yer, tüm noktalara eşit mesafede bulunan yer

CENTRAL POINT : English Turkish

n. merkez noktası

CENTRAL POST OFFICE : English Turkish

merkezi posta ofisi, bir posta ofisinin ana şubesi

CENTRAL POWERS : English Turkish

ittifak devletleri

CENTRAL PROCESSING UNIT : English Turkish

veri işleme sürecini gerçekleştiren ve bilgisayarın tüm birimlerini kontrol eden ünite, bir bilgisayarın "beyni" Merkezi islem birimi (MIB),

CENTRAL PROCESSOR : English Turkish

merkezi işlemci, tüm ana hesaplamaları ve fonksiyonları kontrol eden yüksek güçlü veri işlemcisi

CENTRAL RAILWAY STATION : English Turkish

gar, merkezi trenyolu istasyonu, ana tren istasyonu, diğer bütün istasyonlara tren gönderen büyük tren istasyonu

CENTRAL RESERVE : English Turkish

n. orta şerit

CENTRAL SEVERE CRIMES UNIT : English Turkish

cinayet ve diğer ciddi suçlar üzerine odaklanmış başlıca bölüm

CENTRAL STANDARD TIME : English Turkish

Merkezî Standart Saati, CST, ABD'nin orta kesimlerinde kullanılan standart zaman (Greenwich saatinden 6 saat geridedir)

CENTRAL STATION : English Turkish

merkez istasyonu, elektrik santralı, orta güverte, kaptan köşkü

CENTRAL TOPIC : English Turkish

n. ana fikir

CENTRAL UNIT : English Turkish

merkez birimi, merkezi ünite, esas ünite, merkezi parça

CENTRAL VENOUS CATHETER : English Turkish

(Tıp) kalbin üzerinden büyük toplardamara yerleştirilen küçük ve esnek plastik tüp

CENTRALIS : English Turkish

adj. (Tıp'ta kullanılan terim) merkezi, merkezde (merkezi olarak yerleşmiş yapılar gibi)

CENTRALISATION : English Turkish

n. merkezi bir noktaya doğru beraber getirme; konsantrasyon, yoğunlaşma (ayrıca centralization)

CENTRALISE : English Turkish

v. merkez noktasına doğru çekmek; yoğunlaşmak, konsantre olmak; tek bir otoritenin altına girmek (devlet, vb.); merkezleştirmek (ayrıca 'centralize')

CENTRALISED : English Turkish

adj. merkezi, merkezde bulunan; merkeze doğru çekilmiş veya merkezi otoritenin altında yer almış (ayrıca 'centralized')

CENTRALISM : English Turkish

n. merkezcilik

CENTRALIST : English Turkish

n. merkezci