Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CHAIN BRIDGE : English Turkish

zincirli asma köprü

CHAIN DRIVE : English Turkish

n. zincir ile işletme

CHAIN GANG : English Turkish

prangalı mahkumlar dizisi

CHAIN HOTEL : English Turkish

üyük bir oteller ağına ait olan otel (Holiday Inn, Sheraton, vb. gibi)

CHAIN LETTER : English Turkish

zincirleme mektup, alıcının çoğaltarak başkalarına yolladığı mektup

CHAIN LINK : English Turkish

zincirin bir halkası

CHAIN MAIL : English Turkish

zincirden örülmüş zırh

CHAIN OF COMMAND : English Turkish

komuta zinciri

CHAIN OF EVENTS : English Turkish

olaylar dizisi

CHAIN OF MOUNTAINS : English Turkish

dağ silsilesi

CHAIN OF OFFICE : English Turkish

n. boyna takılan makam zinciri

CHAIN OF STORES : English Turkish

mağazalar zinciri, bir bölgeye dağılmış aynı mağazanın şubelerinin sayısı

CHAIN PRINTING : English Turkish

çeşitli dosyaların yazıcıdan beraber çıktısının alınması

CHAIN PUMP : English Turkish

n. zincir tulumbası

CHAIN REACTION : English Turkish

zincirleme reaksiyon

CHAIN REACTOR : English Turkish

n. atom reaktörü

CHAIN SAW : English Turkish

ir dairesel (uçları birbirine bağlı) zincir üzerindeki dişleri ile seyyar elektrikli testere

CHAIN SMOKE : English Turkish

v. sigaranın birini söndürmeden diğerini yakmak

CHAIN SMOKER : English Turkish

sigara tiryakisi, peşpeşe sigara içen kimse

CHAIN STAY : English Turkish

ir bisiklet iskeletindeki alt köşebandı koltuğun olduğu yerde biten çatala bağlayan tüpler

CHAIN STITCH : English Turkish

zincir dikişi

CHAIN STORE : English Turkish

n. mağazalar zinciri, zincir mağazalar şubesi

CHAIN STORES : English Turkish

n. daha büyük bir şirkete ait mağazaların şubeleri

CHAIN UP : English Turkish

ağlamak, zincirlerle dizginlemek, prangaya vurmak

CHAIN WHEEL : English Turkish

ir zincire bağlı dişli çark