English Turkish
CHALDEE : English Turkish
n. antik Kaldi ülkesinde yaşayan kimse
CHALDEE : English Turkish
n. Keldanice, Arami dili, antik bir Sami dili
CHALDEE : English Turkish
adj. antik Kaldi ülkesinin veya burası ile ilgili, Kaldi'ye özgü; antik Kaldi ülkesi kültürü veya halkının ya da antik Kaldi ülkesi kültürü veya halkı ile ilgili, Kaldi ülkesi kültürü veya halkına özgü
CHALDRON : English Turkish
n. 36 ölçeğe eşit ölçü kapasitesi (İngiliz İmparatorluk ölçüsü)
CHALET : English Turkish
n. ahşap sayfiye evi, dağ evi
CHALICE : English Turkish
n. kadeh, kadeh şeklinde gonca, aşai rabbani ayininde kullanılan şarap kadehi
CHALICOSIS : English Turkish
n. akciğer hastalığı
CHALK : English Turkish
n. tebeşir, kireç taşı; veresiye verilen şey için koyulan işaret, tebeşirle çizilen çizgi
CHALK : English Turkish
v. tebeşirle yazmak, tebeşirle çizmek, beyazlatmak, tebeşir katmak
CHALK LINE : English Turkish
n. tebeşirli iple çizilen çizgi
CHALK MARK : English Turkish
n. tebeşir işareti
CHALK OUT : English Turkish
karalamak, tebeşirle taslak çizmek
CHALK STONE : English Turkish
nıkris uru
CHALK TALK : English Turkish
n. tahtaya şekil veya resim çizerek konuşma
CHALK UP : English Turkish
sayı kaydetmek, hesabına katmak, tebeşirle yazmak
CHALKBOARD : English Turkish
n. kara tahta, tebeşirle yazı yazılan düz bir yüzeye sahip tahta (genellikle sınıflarda kullanılan)
CHALKFACE : English Turkish
n. (Gayrı resmi) bir sınıfta eğitim (bir öğretmenin diğer görev ve sorumluluklarından farklı olarak)
CHALKINESS : English Turkish
n. tebeşirli oluş
CHALKLIKE : English Turkish
adj. tebeşir gibi
CHALKPIT : English Turkish
n. tebeşir ocağı
CHALKSTONE : English Turkish
n. kireçtaşı
CHALKY : English Turkish
adj. tebeşirli, kireçli
CHALLAH : English Turkish
n. hallah, genellikle haşhaş veya susam tohumu serpiştirilmiş şeritli örgü ekmeks (geleneksel olarak Yahudi tatil gününde ikram edilen)
CHALLENGABLE : English Turkish
adj. tartışılabilir
CHALLENGE : English Turkish
n. meydan okuma; davet, parola sorma, kimlik sorma; itiraz, reddetme (jüri veya yargıcı); insanı kamçılayan bir durum, dürtü, bağışıklık, havlamaya başlama (av köpeği)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani